Uzunköprü Gerçek Gazetesi.Haberin gerçeği ,Sitemize hoş geldiniz
   
  Uzunköprü gerçek gazetesi
  NOKTA
 

Gelince Bahar ayları

Ya şu bahar aylarına oldum olası hayranımdır. Çünkü gelince bahar aylar gevşermiş insanoğlu' nun yayları, değil mi? Nisan  Mayıs ayları özellikle gençlere ayrılmış ve onların bu aylar içerisinde sosyal aktivitelerdi bulunması sağlanmıştır. Kaldı ki, bu aylar gerçekten insanoğlunun en sevdiği ve mutluluğu özellikle gönül huzurunu sıkça aradığı aylardır.
Bu aylarda herkesin yaşanmışları ve yaşamak istedikleri ön plana çıkar.
Uzunköprü'de de bu ayda özellikle gençler için aletini teler hazırlandı.
Bunların ilki üniversitede boyladı. Gerisi gelecek.
*************
Uzunköprü Belediye Başkanı göreve başlayalı neredeyse 1,5 ay oldu. Ama ben şu ana kadar kendisinden seçimler öncesi verdiği sözlerden daha bir tanesini yerine getirdiğini göremedim.
Neden mi? Seçildi seçileli daha hoş geldin  hayırlı olsun- tebrik ederim işlerinden başını kaldıramıyor. Daha 1 ay önce Pazar yerinin kireçleneceğini ve burada bir düzenleme yapılacağını söyledi ama Pazar yerini kireçlemek bu kadar uzun mu sürdü?
Daha önceki sayımda da yazmıştım. Bana göre Belediye Başkanının bu bizim Pazar yerine acilen bir düzenleme getirmesi ve burayı iyice bir elden geçirmesini gerekiyor. Dedik ya gelince bahar ayları kıştan kalma alışkanlıkları biter insan kıyafetleri başta olmak üzere tepeden tırnağa değişir. Bir bahar temizliği her yerde hakim olur.
Belediye Başkanı da Pazar yerinde bir temizlik yapmak istedi ama şu ana kadar bunu başaramadığını görüyorum. Ama başarmayacakta demiyorum.
*************
Aslında ilçenin tamamında toptan bir temizlik yapılması gerekiyor. Bu bahar ayları gerçekten adamı değiştiren ve birazda hayata boş verdiren aylar.
Gerçek Gazetesi olarak, Uzunköprü'de gerçekten ilklere imza atıyoruz. Şimdi Gazetemiz abonelerine gazetenin yanında özellikle bayanlara yönelik birde “Mimoza” isimli ek yayınlıyoruz.
Her şey siz değerli Uzunköprü halkı siz değerli abonelerimiz için.
Bu ek özellikle kadınları ilgilendiriyor. Her sayısında sağlıktan, hayata, yiyecekten çeşitli pratik bilgilere kadar her kadın kendi için bu ekte bir şeyler bulacak ve onu zevkle okuyacak.
İlçemizde bir çok işyerinde çalışanların yarısı erkekse yarısı da bayan hatta bir çok bayanında kendisine ait iş yeri var. İş yerinizde boş vaktiniz olduğuda okumamız için işte size “Mimoza”.
*************
Adalet ve Kalkınma Partisi Edirne Milletvekili Prof. Dr. Necdet BUDAK, geçtiğimiz gün bir açıklama yaparak AKP'nin seçimlerde istediği oyu alamadığını ancak oy alamadığı yere yatırımların kesilmeyeceğinden bahsetti.
Acaba buna inanalım mı? Edirne'deki yatırımların başında olan hemşehrimiz Maliye Bakanımız da bakanlığa veda etti. Bunun sonucunda devam eden ve yapılacak olan yatırımlar bana göre yavaşlayacak. Milletvekili BUDAK acaba 1,5 yıl sonra yapılacak olan Genel Seçimlerde seçilebilecek mi? Yatırımların devam etmesini dört gözle bekliyoruz.
Daha öncede AKP İlçe Başkanı Şadan ATALAY düzenlediği bir toplantıda yatırımların seçime endekslenmediğini ve yatırımların eskiden olduğu gibi devam edeceğinin sözünü vermişti.


Helal olsun KAMİL !

Geçtiğimiz akşam yapılan Uzunköprü Belediye Meclisi toplantısında son günlerde bir takım çevrelerde ağızlara sakız edilen Belediye borçlarının kamuoyuna açıklanmasını isteyen DP Belediye Meclis Üyesi Kamil YILDIZPARLAK, çok güzel bir davranışta bulundu.

    Demokrat Parti Belediye Meclis Üyesi YILDIZPARLAK, bu davranışıyla birlikte bir nevi kendi dönemlerinde Beldiyenin ne kadar borcunun olduğunun açıklanmasını ve bir bakımada kamuoyunun aydınlatılmasını istedi.

     Helal olsun gerçekten takdire şayan bir davranış sergiledi. Kendisini tebrik ediyorum.

  Bu herkesin harcı bir olay değil. Çünkü böyle açık yürekli davranmak ancak ona yakışırdı. Kaldı ki Belediyenin borcu olması da gayet doğal. Nasıl yani ? Ancak çalışmayan Belediyenin borcu olmaz, çalışan Belediyenin borcu tabii ki olacak.
                                  *           *            *

    Şimdi herkes merak ediyor. Cumhur DİNDAR kim ? Neden bu gazetede böyle bir haber çıkıyor diye.
Başta şunu söylemek istiyorum. Cumhur DİNDAR şu aralar gerek Uzunköprü Kamuoyunda gerekse Ankara kanadında son günlerin en popüler adamı halinde. Kaldı ki Uzunköprü'de de herkes onun kim olduğunu ve nereden gelip nereye gittiğini merak etmekte. Bizimde görevimiz kamuoyunu bilgilendirmek olduğu için bu şahsı tanımanıza yardımcı oldum. Açıkçası seçimlerden öncesine kadar ismini duyardım ama kendisini bizzat bende tanımazdım. Netice de tanıştık, tanıttık.

  Cumhur Dindar edindiği tecrübe gördüğü eğitim ve yetiştirme tarzı olarak gerçekten İlçemizde ki önemli değerlerden bir tanesi. Kendisini, siyasetle de yetiştiren DİNDAR'ın önümüzdeki Genel Seçimlerde Milletvekili adayı olmasını ve bu yarışı kazanarak Edirne'yi Uzunköprü'yü Ankara'da temsil etmesini çok isterim. Çünki İlçemize gerçekten yararlı olacak erdemli bir kişilik sahibi biri. Sizlerde bu vesile ile onu tanımış oldunuz. 
                                   *          *       *
  Biliyorsunuz Pazar günü en yüce varlıklarımız olan Anneler Günü ben bu vesile ile tüm Annelerin anneler gününü kutlarım.

Takdir etmek lazım !

Avrupa Birliği Yunanistan ve Türkiye İlişkileri Konulu Panel geçtiğimiz gün Uzunköprü Meslek Yüksek Okulunda yapıldı.
Yerli ve yabancı birçok misafire ev sahipliği yapan Okul yönetimi her zaman olduğu gibi bu iştende yüzünün akıyla çıktı.
Güzel bir organizasyon sayesinde tüm taşları yerli yerine oturtan Uzunköprü Meslek yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Erol ÇAKIR'a ve Müdür Yardımcısı Seyfi AKTOPRAK'a bu konuda teşekkür ediyorum.
Avrupa Birliği uyum çerçevesinde Yunanistanla olan ve olacak olan ilişkilerimizin Uzunköprü gibi sınır bir bölgede konuşulması da gayet yerinde oldu. Özellikle toplantının Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odasının katkılarıyla gerçekleşmeside iyi oldu.
Zira Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim AKALIN, toplantıda yaptığı konuşmada Eskiköy Sınır kapısına ve günde 10 Dk. kullanılan köprüye dikkat çekti. AKALIN'ın kapının açılması konusunda gösterdiği çabalar kesinlikle göz ardı edilemez. Kapı hakkında gerekli bilgi birikim ve donanıma sahip olan ve yaklaşık 7 yıldır bu işle meşgul olması işinde sonuna gelmesi konusunda kendisini tebrik ediyorum. Bu çalışmalarıyla bence bu işi de başaracak.
                                      *         *          *
Ana-kız okuldayız kampanyası ile birlikte özellikle Halk Eğitim ve Milli Eğitim Müdürlüğünün katkılarıyla İlçemizde birçok okuma-yazma bilmeyen vatandaş okuma yazmayı öğrendi. Bu şekildeki kampanyaların ve özellikle de Uzunköprü İlçesinde gerekirse ev ev anlatılması gerekiyor.
İlçede okuma yazma bilmeyenlerin sayıları ve kimlikleri tespit edildikten sonra bu insanlara konu anlatılırsa kurslara katılımın daha fazla olacağı kanısındayım.
                                 *         *             *
Hemşerimiz Eskişehir Milletvekilimiz Kemal abimiz Maliye Bakanlığına veda etti.
Artık Edirne'li bir Maliye Bakanımız ayrıca bir bakanımız bile yok.
Şimdi neyi kimden nasıl isteyip yatırım talep edeceğiz. Bunu da siyasetçilerin düşünmesi gerekiyor. Başbakan Erdoğan'ın kabinede yaptığı revizyon şunu belirtmek isterim ki bize hiç ama hiç yaramadı. Elimizdeki fırsatıda teptikten, kaçırdıktan sonra bakalım paranın tozunu paranın patronunu nasıl yakalayacağız ? Bunu da açıkçası merak etmiyor değilim. Her ne olursa olsun şimdiki çalıştığımızdan daha fazla çalışarak almak isteyeceğimizi isteyeceğiz.
Yani Ankara'da iki kişinin işi olur derler ya, bunlardan birisi adamı abisi olan diğeri ise artık kapıya gide gide bıktıran biz birincisini kaçırdık şimdi ikincisi mi olacağız ? Kabinede yapılan yapılan değişiklik Hükümetin kendi iç meselesidir. Ama bu revizyonun  şüphesiz bizlere etkisi kötü olacak.
Ya şunu takılmadan geçemeyeceğim. Gazetecinin biri önceki gün gazetesinin 8. sayfasına bastığı reklamı neden ters basmış. çok ilgi çeksin diye mi ? Yoksa baka baka yanlış olduğunu fark etmediğinden mi ? Dalga mı geçiyor ? yoksa kendini çok zeki mi görüyor ?

Ne kadar da çok
sevenimiz varmış (!)

Uzunköprü'de ilçe halkımız yani sizler için bir gece tertip ettik. Başımıza gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Oysa ne çok sevenimiz varmışta biz farkında bile değilmişiz.
Bizler bu organizasyonu Gazetemizin 8. Kuruluş yılı anısına, 23 Nisan ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olması dolayısıyla tertip ettik. Ancak bu gecede ortaya konan başarı ilçede muhalif kanatta yer alan bir çok kişiyi rahatsız etti.
rahatsız olmakla kalmayıp uzun süredir spekülasyon üreten bu kişiler başarımızı da gölgelemeye kalkıştı.
Bizi sevip yüzümüze gülenler gazetelerin de organizasyona yer bile vermedi. Ama ben gecenin açılış konuşmasında da dediğim gibi. Keşke bunu tüm Uzunköprü'deki yerel basın ile birlikte yapsaydık. Belki o zaman kendilerine de pay çıkaranlar olacaktı. Ama baştan beri organizasyona dudak bükenler sonunda da yapacaklarını yaptılar.
Adam Gerçek Gazetesinin düzenlediği organizasyona katılan sanatçının nazik bir daveti kırmadan davete icabet etmesini haber yapıyor. Bu haberde de sanatçıyı ilçeye kimin getirdiğini yazmaya korkuyor ve sanki organizasyonu bar sahibi yapmış gibi haberi kaleme alıyor. Bu nasıl gazetecilik anlayışı ? Bu nasıl iş ?
Düpedüz yalan habercilik, Başarıyı kıskanmadır bana göre bu.
Diğer taraftan bir gazeteci meslektaşımız da protokolde saygıdeğer eşi ile birlikte oturup konseri izliyor. Adamına kamera çekimi yaptırıyor. Ancak gazetesinde konser ile ilgili tek bir satır bile yazmıyor. Birde sanatçıyı beğenmediğini dile getirip ben o adamın haberini gazetemde yapmam diyor. Peki soruyorum şimdi. Çektirdiğin o görüntüleri ne yapacaksın ? Ne amaçla görüntü çektin ? Meslek aşkı ve heyecan mı ? Heves mi ? O görüntüleri arşivleyip evinde mi sakalayacaksın. Yoksa beğenmediğin sanatçıyı bu görüntülerden bir daha mı izleyeceksin ?
Artık işin o tarafını sen bileceksin ha bu arada kaybettiğin iddiadan kazandığım takım elbiseyi ve verdiğin sözü unutma olur mu ? kişileri eleştirmek çok kolay değil mi sayın Meslektaşım…
Bizim bu organizasyonu yapmamızdaki dahi amaç ne televizyonlara konu olmak ne de gazete manşetlerini süslemek değildi. Buna da ihtiyacımız yok olmadı da. Şunun bilinmesini isterim ki bura da amacımız sadece ilçe halkına eğlenceli birkaç saat geçirtmek ve onların ekonomik sıkıntıdan, işsizlikten ötürü gülmeyi unutan yüzlerine tebessümü öğretmek hatırlatmaktı. uzun lafın kısası takdir beklemedik ama arkamızdan atıp tutulmasına da izin vermeyiz.
Halk konserde en iyi cevabı eğlenip görerek verdi. Gazetemizin ismini de herkes bu sayede bir kez daha öğrendi, duydu. Bize onları mutlu etmenin sevabı ve hoş yorgunluğu yetti.
Her ne olursa olsun bir program daha organize etmeyi düşünüyorum. Yakında sizlerle bunu da paylaşacağım. Bunun müjdesini verdikten sonra hiçbir zaman yılmadan usanmadan sizler için iyi şeyler yapacağımı bir kez daha söylemek istiyorum.  



Uzunköprü tarihinde
bir ilke imza attık

Gerçek Gazetesi Sahibi olarak İlçe tarihinde bir yerel gazetenin kuruluş yıldönümünde bir organizasyon yaparak ilçe tarihine geçtiğimiz için mutluyuz, gururluyuz.
İlçede yayın hayatına ilk başladığımız tarihten bu uzun yıllar geçti. Ama Uzunköprü halkıda böyle bir organizasyonla ilk defa karşılaştı.
Şimdi sizlere belki hikaye gibi gelecek ama bu fikrin aklıma düşmesinden ta gecenin sonuna kadar her şeyi tek tek anlatacağım.
Gazetemin 8. Kuruluş Yılı anısına ne yapabilirim diye düşünürken biricik kızım Zeynep YARAŞIR'la görüşürken ona bahsettim oda bana İzmit'te Tanıdığı Prens Baha isimli biri olduğunu söyledi ilk başlardan yerelde olsa böyle bir sanatçıyı Uzunköprü'ye getirmek ne yalan söyleyeyim bana hayal gibi geldi daha öncede Sayın Milletvekilimiz Rasim Çakır'la görüşmelerimizde onun bir sözünden esinlenerek yola çıktım “bir işi yapmak için ne olursa olsun hayal etmek gerekir” dedi. Daha sonra Prens Baha ile görüştüm. Onlardan oluru alınca İlçede bana destek olacak birilerini aramaya başladım. Sağolsunlar beni kırmayan birçok iş adamı bu organizasyonu yapmama destek oldu. Onlara da burada peşin peşin teşekkür ediyorum.
İlçede gerçekten iyi bir şeylerin yapılmasında yani çorbada onlarında tuzu oldu.
Ardından saz ekibi, konser verecek sanatçı, konser verilecek yer işlerini ayarladıktan sonra sıra geldi izinler almaya burada gerek İlçe Kaymakamımız gerekse İlçe Emniyet Müdürümüz desteklerini esirgemediler.
Sonrasında 23 Nisan Akşamı geldi. Her şey kuruldu. Hazırlandı. Tabii ki bu zaman kadar önceden duyurduğumuz Konser hakkında bana hem bu işi başaramayacağım hemde sanatçı hakkında ileri geri konuşanlar oldu. Tabii bizim Uzunköprü halkından bazıları yola çıkan arabanın yolunu kesip tekere taş koymayı çok iyi becerirler.
lçede iyi ve güzele yapılacak olan işlere sırf muhalefet olsun yapmak için eleştiri getiren bazıları umarım biraz olsun utanmış ve ders almışlardır.
Yok sanatçı öyleymiş yok orada konser olurmuymuş, becerebilirmiymişiz alın işte görün şahsıma ve gazeteme teşekkür edenler, geceye katılıp doyasıya eğlenenler sizlere en iyi cevabı verecekler. Ben sadece Uzunköprü için bir şeyler yapmak istedim yaptımda imkanlarım oldukça da yapmaya devam edeceğim her şey para demek değildir sizlere buradan bunu hatırlatırım. Ben isterdim ki Uzunköprü Basını bu organizsayonu hep birlikte gerçekleştirelim diye ama ne yazık ki 2 gazete dışında bu sosyal etkiliği halka duyurma zahmetinde bulunmadılar.
Bunula da kalmayıp gazetelerinde Gerçekten mi ? diyerek bunu alay konusu gibi haber yapanlarda düzenlediğimiz muhteşem organizasyon ve gazetemizin dim dik ayakta duruşundan 8. yaşını bile kutlamasından umarım bir ders alırlar.
her şeye ve herkese rağmen Uzunköprü Halkına yakışır ve güzel bir gece düzenlediğimiz ve halkında bu gecede eğlendiğine inanıyorum. Kaldı ki gece öncesi aldığım eleştirilerden bir tanesi gece sonrasında kulağıma gelmedi. Sağ olsunlar her kes tüm tanıyan eş dost tebrik ederek böylesine bir gece için teşekkür etti. Geceye katılarak bizleri onurlandıran herkese bir kez daha bu köşeden teşekkür ediyorum. sizler ne kadar ilgi duyarsanız bizlerde daha çok istekli olur ve böyle organizasyonlar yaparız.
Yani bizi her ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler bizler yılmayıp, usanmayıp, bıkmadan sizlerin hizmetinde olacağız.
Siz isteyeceksiniz ki bizler yapacağız. Gazetemizin 8. Kuruluş Yıldönümü olması nedeniyle düzenlediğimiz Ücretsiz Halk Konserini burada bitirmeyip sizler için bu ve buna benzer organizasyonlara devam edeceğiz.
Gazete olarak ilkeli yayın anlayışımızdan da ödün verecek değiliz. Hiç kimse bunu aklına bile getirmesin.
Bu organizasyonda bizleri yalnız bırakmayan tüm dostlara teşekkür ederim.



Mutluyuz gururluyuz
Alnımız ak başımız dik

Bundan seneler evvel çeşitli nedenlerden ötürü gazetemizi yayınlamaya ara verdik.

Ancak bu gazetenin kokusunu duyan ciğerlerine matbaa boyasını çeken bundan vazgeçmiyor.

Birde bu mesleğin baba mesleği olması bana bu mesleği sevdiren etkenlerin başında geliyor.

Tekrar kaldığım yerden İlçede Gazetemi yayımlamaya başladım. Şimdi de 8. yayın yılımı kutluyorum. Babamın bana bıraktığı en değerli miras olan gazetecilik mesleğini sürdürmenin de haklı gururunu yaşıyorum.Doğduğum büyüdüğüm yetiştiğim İlçe topraklarında gazetecilik yapmak ve İlçeme katkı sağlayacak işlere imza atmak bana haz veriyor.

Hizmet etmek katkıda bulunmak yardımcı olmak kadar haz duyduğum başka bir şey olacağını sanmıyorum. Zira hepimiz bu gemide yer aldığımız için batsakta çıksakta hep birlikte huzura kavuşacağız. Bu köşeden zaman zaman bazılarına sitemlerde bulundum bazılarınısa tebrik ettim. Doğru olanın yanında yanlış yapanın karşısında olduk. ben peşin peşin söylemek istiyorum. Bugünde yarında dünde her ne kadar sürç-i lisan ettiysek affola. Bugün şahsım ve gazetem olarak mutlu bir günü yaşamaktayım.

8. Kuruluş yıldönümümüz dolayısıyla İlçede bir etkinlik düzenleyip bu mutlu günümüze sizleri de katmak ve hep birlikte eğlenmek istedik. Perşembe akşamı Uzunköprü içinde gazetemiz içinde özel bir akşam olacağı kanaatindeyim. Çünkü 23 Nisan günü çocuklar içinde özel bir gün. O gün 23 Nisan Ulusal Egemenlikve Çocuk Bayramı kutlanacak. Akşamda hep birlikte Kardeşler Parkında eğlencenin doruklarına çıkarak hem kurtlarımızı dökeceğiz, hem hüzenleneceğiz yani sözün özü her telden çalıp söyleyeceğiz. Kaçırmamanızı dilerim. Bu ilçede çıkan üç yerel Gazeteyi ağbeyimler ve ben yayımlıyorum.

Özellikle ilçede böylesine enterasan bir durumun oluştuğuna da dikkatinizi çekmek istiyorum.

En büyük ağbeyim Babamın mirası olan ve son nefesine kadar mesleğini icra etmeye çalışan ve ilçede lakabı olan Gürses Gazetesini, diğer ağbeyim Barış Gazetesini bende Gerçek Gazetesini yayımlıyoruz. Her ne kadar birleşmemiz yönde dışarıdan telkinler gelsede sanırım bu şekilde olması hepimiz açısından çok daha iyi oluyor.
Yazımın başında da dediğim gibi Mutluyum, Gururluyum Gazetem 8. Yaşına girdi. Alnım ak başım dik sevdiğim işi yapıyorum.




Küçük hesaplar
peşine düşmeyin !

İlçede öylesine şeyler yaşanıyor ki bizlere de dolayısıyla bunlardan ötürü epeyce bir malzeme çıkıyor.
Burada öncelikle şunu söylemeden geçmek istemiyorum. Ayrıntılara çok takılmam. İlahiyat Fakültesinde Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Ali AKPINAR'ın görev yaptığı Üniversitenin ismi değil de Üniversitenin bulunduğu ilin ismi ile yazılmış.
Bunu fırsat bilen bizim gazeteci aklı sıra İlçe Müftüsü'nü Cumhuriyet düşmanı ilan edip buraya neden Cumhuriyet Üniversitesi yazılmadığını sorup durmuş.
Bu konuda gazetecinin niçin böyle davrandığını soracak olursanız Cumhuriyet  yada Üniversite düşkünü biri olduğundan değilde tam tersine kendi menfaatlerine düşkün olduğundan böyle bir yazı yazmış olacak. Kaldı ki böyle küçük hesaplar peşinde hep küçük insanlar gezer. Küçük hesapların peşine düşer. Eğer Müftülük Kutlu Doğum Haftası için hazırlanan o afiş, Broşür ve Davetiyeleri o gazetenin matbaasında bastırsaydı bu haber ne bu şekilde manşetlere taşınacaktı ne de bunu fark edeceklerdi. Hiç bir şey olmamış gibi işi yapıp parayı almayı ve küçük hesaplar peşinde olmayı düşünecekti.
İşte tüm bu spekülasyonlar ve haber sırf bu yüzden bana göre kasıtlı olarak yapıldı. Kamuoyunu aydınlatma görevi üstlenen biz gazeteciler ortalığı bulandırmayalım.
her şeyi açık yüreklikle ortaya koyalım.
Bu olayında meydana gelmesinin tek nedeni afişlerin başka bir matbada basılması ve onlarda basılmaması bana göre.
                                                    *                *                  *
Uzunköprü Belediye Başkanı Avukat Enis İŞBİLEN geçtiğimiz Perşembe günü Pazarcı esnafıyla kucaklaştı. Beraberinde Hüsamettin ÇOTRA, Refik MARTİN, Zabıta Müdürü Kazım Gürkar KIR ile birlikte Pazarcı esnafının derdini dinleyip çözüm üreten Başkan İŞBİLEn sorunları yerinde aten seçim önceside makamda oturan bir Belediye Başkanı olmayacağım ve sorunları yerinde tespit edeceğini söylemişti.
Esnafın sorunlarını dinleyen Başkan İŞBİLEN böylelikle özellikle Pazarcı esnafının gözünde takdir kazandı. Ayrıca İlçemiz içinde iyi şeyler yapacağını göstermiş oldu.

*             *            *
Gazetemizin kuruluş yıldönümü olması sebebiyle siz değerli okurlarımıza Gerçek Gazetesi olarak unutulmaz bir gece yaşatmak istedim.
Tüm okurlarımızı Perşembe akşamı düzenleyeceğim konsere davet ediyorum. Herkesin mutlaka gelmesini ve felekten bir gece çalmasını arzu ediyorum.
Gazetem 22 Nisan 2009 Çarşamba günü 8. yaşına giriyor.
Uzun bir aradan sonra da sizlerle tekrar birlikte ve doğduğum topraklarda mesleğimi tüm zorluklara rağmen icra etmenin haklı gururunu yaşıyorum.
Gaztemizin kuruluşu vesilesiyle böyle bir gece organize ettik. İnşallah yüzümüzün akıyla çıkacağız. Ayrıca şimdiden bu konuda bizlere destek veren herkesi kutluyor teşekkür ediyorum.
Hayatım boyunca küçük hesaplar peşinde koşmadan yaşamımı sürdürdüm. Bu şekilde hesaplar peşine düşen her zaman aldanır ve küçük düşünür.



Biraz müddet verelim !...

Uzunköprü Belediye Başkanı seçilerek 29 Mart seçimlerinden galip çıkan Avukat Enis İŞBİLEN'in işi hiçte kolay değil.
Çünkü seçilmek için sarf ettiği çabanın daha 10 katını İlçeyi Yönetmek için sarf etmesi gerekiyor.
Ekibiyle birlikte Belediyeyi devir alarak hiç kimseyi kırmadan inciltmeden görevini, yürüten İŞBİLEN'in başında şimdiden ziller çalmaya başladı.
Meğerse ne çok seveni ve oy vereni varmışta onun haberi yokmuş. İşte yarışın galibini kutlamaya gelen bir çok misafir belki de seçim süreci içerisinde ona karşı çalıştı ama kazanınca yanında yer aldı.
İlk resmi ziyaretini Ankara'ya Çevre Bakanlığına yapan İŞBİLEN yerinede arkadaşı ve Belediye Meclisi 1. Başkan Vekili Hüsamettin ÇOTRA'yı bıraktı.
Ancak İlçeden ayrılmadan önce ne ziyaretçilerinin ardı arkası kesildi nede kutlamaya gelen misafirlerinin. Hepsi bir yana laf aramızda İŞBİLEN'i sevende çok çok varmış neden mi ?
Çünkü Odası çiçek bahçesi gibi olmuşta ondan.
Avukat Enis İŞBİLEN hakkında olmasada son iki üç gündür listesinde ve beraberindeki isimler hakkında basında çıkan ve kamuoyunda çeşitli iddialar ve haberler yer alıyor. Bana kalırsa bu ve benzeri söylentiler her dönem yaşanır.
Bu ÇOBANOĞLU döneminde de KULDAŞLI döneminde de yaşandı. Yani aynı şeyler şimdi tekrar ediyor. Ancak gerek kamuoyu gerekse bazı yerel gazeteler bu yönde haberler yapmak için sabırsız davranıyorlar.
Neden mi ?
Adam daha koltuğa oturalı 10 gün olmadı hakkında olmasa da ekibi için bir çok spekülasyon üretildi ve ortaya atıldı.
Ben bu konuda Belediyeye yeni seçilen herkes için biraz zaman tanınmasını ve müddet verilmesini düşünüyorum.
Dün bir bugün iki hemen basın adamların gırtlağına sanki çökercesine eleştiri oklarını sanki damların ellerinde sihirli değnek var gibi hedefe yönelttiler.
Adamları biraz rahat bırakmamız gerekmiyor mu, rahat bırakalım ki adamlar nefes alsınlar değil mi ?
Bu kadar iş hepsi bir anda olacak ve yoluna girecek diye bir şartın olmadığını düşünüyorum.
Onlara en az 6 ay ve 1 yıl bir süre verip bekleyip ne yapacaklarını göreceğiz. Böylesine sabırsız bir şekilde davranmak bize bir şey kazandırmayacağı gibi işlerini yapmak isteyenlerede köstek olabilir. Biz şimdi köstek değil destek olmalıyız. Ama belirli bir süre geeçipte kendinden beklenenleri yerine getiremezlerse işte o zaman onlara İlçemiz için dur demek ve yol göstererek yanlıştan döndürmekte bizim işimiz olsun. Ama şimdi değil.
Bu yazımdan sonra benim taraf olduğumu zannedenler aldanırlar.
Şimdi eleştirmeyelim rahat bırakalım diyorsak. Yaptıkları her şeyi de doğru gördüğümüz ve ses çıkartmayacağımız anlamı çıkmasın. Yeri geldiğinde bizde ne yapacağımızı iyi biliriz.
Benim demek istediğim şimdilik anlara biraz müddet verelim….


Suçlu mu arıyorsunuz ?

29 Mart 2009 Pazar günü yerel seçimler sonrasında bazı siyasi partilerin suçlu aradıklarını duydum.

Nitekim bu zaman zaman basın zaman zamanda ilçemizde daha hızlı yayılan fısıltı gazetesi ilk bizim kulağımıza kadar geldi.
Bazı gazeteciyim diye geçinen arkadaşlar da şimdi görüyorum  ki bir suçlu arama telaşına girmişler.

   Burada suçlu aramaktan daha çok halkın verdiği karara saygılı olmak gerekiyor mu?
Özellikle iktidar partisine yönelilerek eleştiri oklarının çevrilmesi hiçte hoş olmuyor. Seçimler öncesi aday olan tüm siyasiler bu yola inanarak ve başarmak için çıktılar. Çıktılar ama her yarışın bir galibi olacağı gibi bu yarışında kim ne derse desin CHP ezici bir üstünlükle kazandı.

    Halk beş yıl boyunca yeni bir yüz denemek istedi.

     Nasıl mı oldu?

    Önce öğretmeni seçtik 2 dönem kendilerini yönettirdiler. Sonrasında öğretmenden vazgeçip Bir esnaf başkanımız olsun dediler.
Ondan da vazgeçip ya bir de Avukat'ı deneyelim” dediler ve 29 Mart sonrası Avukat Enis İŞBİLEN' i başkan seçtiler. Burada suçlu aramak ya da mağlubiyeti bir kişinin üzerine yıkarak niye?

    Partiler de görevli siyasiler ve adaylar önce kendi vicdan muhasebelerini yapacaklar. Yani ellerini iki kafalarının arasına alarak bu yenilgiyi hak edip etmediklerini düşüncekler. Kendi aralarında çözüm bulacaklar kol kırıldı yerde içinde kalacak.
  
   Şimdi kalkıp biri adayım dedi partisinin kaosa sürekledi diye bir haber yapmanın ne anlamı var.

  Sadece ortalığı karıştırmaktan başka hiçbir işe yaramak bu.

   Onun için bu yerel seçimlerde tabir yerindeyse tüm siyasiler kaç okka çektiklerini gördüler.

     Boylarının ölçüsünü aldılar.

   Yeniden yapılandırmamı yaparlar istifa mı ederler onu kendileri bilir. Zira herkes suçun bir parça kendinde olduğunu kabul ettikten sonra gerisi çorap söküğü gibi gelir.

   Bu konuyu daha fazla uzatmadan son günlerde bir vurulma olayıdır aldı başını gidiyor birazda bu konudan bahsetmek ist *       *         *
  Yine malum gazete sivri dilli olarak tanınan diye nitelendirdiği bir gazetecinin topuğundan vurulduğunu duyurdu.
Vurulmakla hiçbir alakası olmaya ve tamamen okurlarını kandırmakta ileri gitmeyen bu haberle gazete kalitesini ortaya koymuş oldu. Biri ayakkabı almış topuğunu ayakkabı vurmuş hastanelik olmuş. Diğeri de yangına benzin döküp söndürmek yerine alevlendirmiş. Ayıptır, yazıktır. okurlarınızla dalgamı geçiriyorsunuz? Gazetecilik ve habercilik size göre bu mu? Bu şekilde hiçbir yere varamazsınız haberiniz olsun!...



Uzunköprü Gündemi

 Uzunköprü bir yerel seçimi daha geride bırakarak 5 yıl boyunca temsil edecek ve yönetecek kişileri seçti. Önceki akşamda yerel seçimlerde seçilen tüm siyasiler Belediye Meclisi toplantısında bir araya gelerek 5 yıllık sürece ilk adımlarını atmış oldular.
Özellikle partisini tek başına temsil eden MHP Belediye Meclis Üyesi Erdoğan CEYLAN yerinde ve iyi bir jest yaparak tüm arkadaşlarına başarı dileyip birer karanfil hediye etmesi gerçekten anlamlı ve hoş bir davranıştı. 
*         *            *             
Gelelim bizim muhtar adaylığı ve seçim sonucu üzerine bahse girdiğimiz soyadı gibi Bekar olmayan Selim Bey'e.
  
    Geçtiğimiz gün sahibi oldu gazetesinde kaleme aldığı makalesinde aynen şöyle demiş ; “Gerçek Gazetesi Sahibi Muhtarlık konusunda iddiaya girmiştik. Bir takım elbise borçlandık kendisine. Boynumuzun borcudur” diye yazmış. İyi, güzel, hoşta takım elbiseyi ne zaman alacağını yazmamış. Yoksa borcum yok değil var, fazla üzerime gelme bunu inkarı da var mı ? demek istemiş.

    Bu bizim aramızda şahsi bir meseleydi. Ama durumu köşe yazısında kaleme alınca mecburen bende buradan elbiseyi ne zaman alacağını sormak istedim. Belki bir daha ki yazısında net bir tarih verir.
*        *            *       
   Uzunköprü Ticaret Borsasının organize ettiği yemekte o kadar hoş ve güzel anlar yaşandı ki yemeğin amacına tam anlamıyla ulaştığını söyleyebilirim. Çünkü her kesimin temsilcisinin katıldığı yemek hem damak tadıyla hemde bir arada olmak anlamında mükemmeldi. Borsa Yönetimini bir kez daha kutluyorum. Uzunköprü'nün bu şekilde düzenlenecek yemeklere ihtiyacı olduğunuda düşünüyorum. Aslında burada şu sözü söylemek daha uygun olacaktır. “Gönül ne kahve ister ne kahvehane gönül muhabbet ister kahve bahane” yani bir arada olmak Tek bir doğru etrafında birleşip bütünleşmek hepimizin ortak hedefi olmalı ve İlçemiz için gelecek için iyi işlere imza atmalıyız.
                         *          *            *
  Son olarak şunu söylemek istiyorum. Gazetelerde tarafsın, değilsin diye yazılar aldı başını gidiyor. Kimi taraf oluyor kimi tarafsız oluyor.
  
   Burada seçim dönemi içerisinde İlçede yayımlanan gazeteler arasında taraf olanda vardı olmayanda. Özellikle de Sahibi bulunduğum Gerçek Gazetesi kesinlikle taraf olmamış, tam aksine tüm adayları kucaklamış ve herkese eşit mesafede yaklaşmıştır. Zaten bunu tüm okurlarımız, gazetemizi takip eden herkes gördü ve biliyor. Bunu benim değil sizlerin söylemesi lazım. 
      
                    *         *             *
Az daha unutuyordum, İlçemizin mümtaz bekçileri emniyetin değerli mensupları yarın 164. Kuruluş yıllarını kutlayacaklar.

    İlçede Herkesle iyi ilişkiler içerisinde olan ve Türk Polisinin şefkatini herkese gösteren gerek İlçe Emniyet Müdürümüz, gerek Komiser, Amir, ve Görevli Personelin bu mutlu günlerini kutlar, daha nice yıllar dilerim.



Valla Billa tokat gibi cevap

Uzunköprü seçmeni hem AKP'ye hemde karalama kampanyası içerisinde olan bir gazeteye sandıkta tokat gibi bir cevap verdi.

    Seçimlere sayılı günler kala “Gölge Başkan İstemiyoruz” başlığı ile haberler yapan gazeteci de zaten burada yaşamadığı gibi gidip oyunu da Edirne'de kullandı. Ama gerek AK Parti gerekse CHP hakkında bir sürü spekülasyon üretip kötüleyici mahiyette haberler kaleme aldı. Oysa ilçemizde ekmek parası kazanıp gidip Edirne'de yiyiyor. Uzunköprü'de seçmen olarak bile bulunmuyor. Aklı sıra çamur at izi kalsın politikası yapıyor. kendileri eski bir siyasetçi olduğu için bu işi çok iyi becerir. Becerdiği gibi de bunları ya da kişileri çok çabuk silip atıp yerine onları bulunmadıkları hallere büründürmeyi de iyi becerir.

  Ancak bu seçimde kazanan Cumhuriyet, kazanan CHP, kazanan Uzunköprü, kazanan seçmen, kazanan herkes oldu fakat kaybeden bizim çok bilmiş eski kurt şimdiki gazeteci oldu. Halk kararını öyle verdi ki hiçte anlatılanlar olmadı. Cumhuriyet Halk Partisi yıllardır hasret kaldığı Belediyeciliği sonunda İlçe halkına gösterme fırsatı buldu.

    Sosyal Demokrat Belediyecilik dediler, İnsan Odaklı Yönetim anlayışı dediler ve sonunda Uzunköprü Belediye Başkanlığı seçimlerini kazandılar. Bundan sonra önlerinde 5 yıl ve bu yıllar içerisinde yapılacak çok ama çok iş var.

    İlk olarak Belediyeyi teslim alacaklar yaklaşık 1 ay gibi bir süre tebrikler sürecek. Sonunda da iş başı yapmak üzere göreve başlayacaklar. gerek Belediye Meclis üyeleri gerekse Belediye Başkanı bu işlere ısınana kadar da biraz süre geçecek. Uzunköprü halkı 2 kez Ömer Kuldaşlı'yı koltuğa oturttu. Beğenmedi Ercan ÇONBANOĞLU'na görev verdi. Ondan da memnun olmadılar ki şimdi de Enis İŞBİLEN'i yeni bir yüzü seçtiler.Yani seçmen sandıkta dedi ki biz yıllardır siyaset içinde boğuşan Başkan istemiyoruz. Yeni yepyeni bir yüz istiyoruz diyerek kararını verdi. İlk kez aday olduğu zamanda kazanan Belediye Başkanları arasındaki yerini alan İŞBİLEN bundan sonra kolları sıvayıp iş başı yapacak. Kendisine çamur atanlara gül verecek kadar saygılı ve kişilik sahibi olduğuna inandığım İŞBİLEN halkın verdiği tokat gibi cevabı onların yüzüne vurmadan herkesle iyi geçinecek.
   
     Cumhuriyet Halk Partililer, Kadın Kollarına, Gençlik Kollarına, İlçe Yönetiminden İl Genele, Belediye Meclisinden, Milletvekiline ve Belediye Başkan Adayına kadar tek yürek tek yumruk oldular. Azmettiler, Yılmadılar, Usanmadılar, Çalıştılar ve sonunda kazandılar.

   Burada bir kez daha Parti Delegesinden tutunda Milletvekiline kadar hepsini kutluyorum. Bu zaferin tadını çıkarma zamanı şimdidir. Çünkü sizler bunu hak ettiğiniz için Uzunköprü seçmeni size güvendi ve oyunu verdi. Uzun yıllardan beri ta Rahmetli Seyfi ERBİL döneminden beri bu günü bekliyordunuz. İşte gün bu gündür. Şimdi herkese Uzunköprü'yü örnek hale getirerek bir kez daha doğru karar verildiğini gösterme zamanıdır.

   Halkın yanılmadığını yapacağınız hizmetlerle göstereceksiniz. Asıl yarış seçilenler için şimdi başladı.

   Buyrun Uzunköprü sizden hizmet bekliyor.



Beş’i bir yerde

Eskilerin tabiri ile söylüyorum ; “Eskiden yapılan düğünlerde damatlara ve gelinlere 5'i bir yerde altın asarlarmış. Eskiden Türkiye'de kriz yokmuş. Altından çeyrek çeyrek değil 5 tanesi bir yerde asılırmış. Mutlu çiftlere.” İşte bu benzetmeden yola çıkarak bende sizlere Uzunköprü'de seçime girecek olan ve iddiası bulunan yani başa güreşen 5 adayın profilini çizmek istiyorum.
Mevcut Belediye Başkanı ile başlamak istiyorum.
Belediye Başkanı Ercan ÇOBANOĞLU
Geçtiğimiz seçimlerde Can can Ercan diye seçim otobüslerinden anons yaparak değişimi gerçekleştiren Ercan ÇOBANOĞLU, bu kez de ebru Gündeş'in Evet şarkısı ile bir dönem daha yetki istiyor. Samimi, doğru, dürüst, güler yüzlü kapısı herkese açık bir Belediye başkanı olduğunu söylüyor. Söz veripte yaptığını seçim broşüründe ilan eden ÇOBANOĞLU en büyük özelliğinin halkla barışık olması olduğunu ön plana çıakrtan Başkan Adayı ÇOBANOĞLU hiçbir zaman belli bir kesimin değil toplumun genelinin Belediye Başkanı olduğunu söyleyerek bir dönem daha yetki istiyor. Yine el ele verelim Uzunköprü diyor.
Belediye Başkan Adayı Dündar RAVALI
Engin bir siyasi tecrübeye sahip olan Dündar RAVALI'da daha önce Anavatan Partisinde yöneticilik yaptığını ve bununla birlikte tecrübe sahibi olduğunu da hiç unutmamaız gerekiyor. İktidarın rüzgarını arkasına alan ve yoluna devam ederek “Sen Uzunköprü'sün Büyük düşün” poralasıyla seçimlerde fırtınalar estiren Dündar RAVALI gerek kurduğu güçlü aktif ve dinamik ekibiyle gerekse de partisinden aldığı güçle iktidarın yaptığı ve yapmakta olduğu projelerle övünüyor.
Seçimleri kazandıktan sonra da iktidarın yatırımlarının İlçede daha çok artacağını söyleyen Başkan Adayı Dündar RAVALI en iyi hizmetleri sunmak için geldiğini söylüyor.
Belediye Başkan Adayı Enis İŞBİLEN
Ana Muhalefet Partisinin yenilikçi kanadının temsilcisi olduğuna inanılan ve başkan Adaylığı konusunda Dr. Orhan Şimşir'i geçerek aday olan Avukat İşbilen artık ilçe yönetiminde gençlerinde söz sahibi olmasını istiyor.Avukatlık mesleğinin verdiği yöneticilik tecrübesiyle İlçede de arkasına aldığı destekle bu işi başaracağını açık açık söyleyen Başkan Adayı Avukat Enis İşbilen yanlış uygulanan yerel yönetim politikaları yüzünden İlçemizin ertelenen sorunlarına genç ve dinamik kadrosu ile kalıcı çözümler ve projeler üretmek istiyor. İlçeyi yaşanabilir bir kent haline dönüştürecek projelerinin olduğunu ve bunları başkan seçildiği gün uygulamaya koyacağını belirten İşbilen “Gelin Uzunköprü'yü birlikte yönetelim” diyor.
Belediye Başkan Adayı Ahmet ACAROĞLU
Özellikle dik duran ve yıpranmamış olan kişiliği ve siyasetiyle öne çıkan Belediye Başkan Adayı Ahmet ACAROĞLU değişimden yana olduğunu her platformda dile getiriyor. Özellikle değişimin doğru parti ve doğru adayla gerçekleşeceğine inanan ACAROĞLU bu adayında kendisi olduğunu dile getiriyor. Ne iktidar patronlarının paslaşması ne uyduruk anketlerle kafalarının karıştırılması, ne siyaset makamlarının çıkarlar için kullanılması, ne de yoksulluğun girdabına itilmiş insanlarımızın yardımlarla esir alınması halkımızın terci,hini değiştirmeyecektir diyen belediye Başkan Adayı Ahmet ACAROĞLU Uzunköprü halkına çağrıda bulunarak gelin “Değişimi” bizimle yakalayın diyor.
Belediye Başkan Adayı Ömer KULDAŞLI
10 yıllık Belediyecilik tecrübesi olan Ömer KULDAŞLI yaptığı eserlerin ya atıl vaziyette bırakıldığından ya da üzerlerine tek bir çivi dahi çakılmadığından yakınıyor. Bununla dertlenen Başkan Adayı Ömer Kuldaşlı her zaman tecrübeli olduğunu öne çıkararak en rahat Belediye Başkan adayı oluyor. Gözlemlerimde bunu doğruluyor. İlçede sayısız yapısı bulunduğuna ve eserlerinin gereği gibi korunup kollanmadığına değinen KULDAŞLI “Nerede kaldıysak” oradan devam edip herkese bir kez daha KULDAŞLI Belediyeciliğini göstereceğim diyor.
Farkındaysanız yazımın başlığında da olduğu gibi 5'i bir yerde bulunan bir birlerine çamur atmayan belden aşağı vurmayan BAŞKAN Adaylarımızı sizlere kendimce anlattım. Hiç birininde siyasi partisini yazmadım. Çünkü herkes hanginin siyasi partiden olduğunu biliyor. Bu adaylardan mutlaka bir tanesi 5'i bir yerde olan halkayı bozup buradan ayrılarak Belediye Başkanlığı koltuğuna oturacak. Şimdiden hayırlı olsun !



Başkan Adaylarının projeleri,
Gazetecilerin üslubu 

Belediye Başkanı ne yapar? Başlığı adı altında kalem aldığım bir önceki makalemde de söylediğim gibi bu yazıda Belediye Başkanlığına soyunan adaların projelerinden eksik gördüklerimi ve bu projeler içerisinde akıllı ve mantıklı bulduklarımı sizlerle paylaşacağım.
Öncelikle şunu söyleyeyim; Benim burada hiçbir başkan adayını eleştirmek ve rencide edecek niyetim yok ben sadece tarafsız gazeteciliğin verdiği haklarımı kullanıyorum bana göre doğru olanlar size göre yanlış olabilir ben sizin düşüncelerinize saygı duyduğum gibi benimde düşüncelerime saygı duyacağınızı umuyorum. Belediye Başkanı Ercan ÇOBANOĞLU'nun yapamadığı bir çok şeyi saymak yerine 5 yılda bir internet sitesini bile faaliyete geçiremedi.
Belediyenin internet sitesi dışa açılan ayağı olmasına rağmen bunu yapamadı. Yapamadığı gibi Halkla İlişkiler mezunu olduğu halde hiçbir faaliyetin yapılmadığı halkla ilişkiler bürosunu kurdu. Ama sadece kurdu. Büro da orada durdu.
Kendisi Meriç Belediyeler Birliği Başkanlığı ve bunun yanında birçok dış faaliyete bulundu ama bu internet sitesini yapıp dışa açılamadı.
Unutmadan şunu söylemek istiyorum.
Ahmet ACAROĞLU' nun Şehsuvarbey Mahallesindeki gezisini takip ettim.
Burada diğer Belediye Başkan adaylarında göremediğim ve olmasını çok istediğim bir projeyi bizzat ACAROĞLU' nun ağzından dinledim dedi ki;
“İlçemizde yoksul ama başarılı olan 6- 7 ve 8. sınıf öğrencileri için ücretsiz SBS sınavları için kurs düzenleyeceğiz. Öğrencilerimizin özellikle de yoksul öğrencilerin başarılı olmalarına katkı sağlamış olacağız. diyerek önemli bir ayrıntıyı yakaladığını dile getirerek eğitimci olduğunu birkez daha ön plana çıkartı.
Diğer Belediye Başkan adayı olan siyasilerinde projelerini inceledim hepsinin 5' ininde projelerinde TOKİ; 4 yıllık Üniversite, Eskiköy sınır kapısı fuar  festival ve mesine alaları ile ilgili projeler var.
Hemen hemen hepsinin yapmak istedikleri ilçemiz için eksik gördüğü şeylerin aynı olduğunu gördüm.
*  *  *  *  *  *  *  *  *
Birde son günlerde ilçe kamuoyunda tartışılan ve ağızlama sakız olan gazetecilerin kullandığı uslüba değinmek istiyorum. Hakikatten Ne Haber gazetesinde kaleme alınan birçok haberdeki “ahlaksız” bir şekilde kullanılan bu kelimeleri ve haberleri çok yakışıksız buluyorum.
Sırf eleştiri yapmak için bu şekilde haberler yapılması ve bu tarzda gazete çıkartılması gazeteciliği de ayaklar altına düşürüyor.
Habirde “TAKIM” meselesi var. Belediye Başkan adaylarını herkesin olduğu gibi bizde çok seviyoruz. Hepsinin Fenerbahçeli olması ya da başka bir futbol takımını desteklemesi beni o kadar çok ilgilendirmiyor ama hiç kimseye de ben benim takımı tutan yok demem. Kimsenin de bu tarzda bir uslüp kullanmasını istemem. Bu da çok kötü bir uslüp ayrıca makalesinde kalem aldığı yazılarda rengini belli ederek tarafsızlık ilkesi içerisinden çıkmakta bir gazeteciye yakışmıyor değil mi?
Herkesin gönlünde bir aslan yeter ama bunu açık açık kaleme alıp tarafsız olmadığını göstermekte hoş değil.

   Hani Ufuk açanlar, Hoşgörülü olanlar, Nerede Kalmıştık diyenler, İnsan odaklı yerel yönetim isteyenler, Büyük Düşünenler Zira biz  üzerimize düşeni yaptık. Bu konuyu gündeme getirdik.   



Geçtiğimiz gün Uzunköprü Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan adayı Avukat Enis İŞBİLEN, İlçe Başkanı Koral KOLOĞLU ve bir grup CHP' li gazetemizi ziyaret ederek gazetemize bir karanfil, bir broşür, bir yazı bildiri bir 100 TL para getirdiler.
Bir gazetede çıkan habere istinaden yazılan açıklamanın muhatabı biz olmadığımız için bu konuda bizi ilgilendirmiyor.
Ha yalnız konuyu gazete manşetlerine köşe yazılarına taşıyanlar için söylüyorum. Karanfili aldım. Broşürü aldım. Basın bildirisini de aldım.
Ayrıca 100 TL' yi de aldım.
Çiçeği nezaket icabı getirdikleri için CHP' liler bir kez daha teşekkür ediyorum. Broşürü bu sayıdaki gazete de reklam olarak yayınlıyorum.
100 TL' yi de bu reklamın bedeli olarak aldım. Bizim veremeyeceğiz hesap yok.
Umarım gayet açık olmuştur.
Biz gazeteciler olarak kağıdı bedava almıyoruz. Bu kadar uğraşı boş yerine vermiyoruz. her şeyin bir bedeli olduğu gibi bunun da bir bedeli var.
Gazetecilik bu kadar ucuz olmamalı….

***********

Belediye başkanı ne yapar?

 

Belediye tüzel kişiliğinin kendinden beklenen hizmetleri yerine getirebilmesi için belli görev ve yetkilerle donatılmış olması önemlidir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununu bir yana bırakarak münhasıran, 5393 sayılı Belediye Kanununu esas alarak, belediyelerin temel görevlerini öncelikle hatırlatmakta yarar görüyoruz. Çünkü, Büyükşehir Belediye Kanununda özellikle düzenlenmeyen bütün alanlarda 5393 sayılı Belediye Kanununda yer alan düzenlemeler büyükşehir belediyeleri ve büyükşehir dahilinde yer alan ilçe ve ilk kademe belediyeleri için de geçerlidir. Belediye başkanının görev ve yetkileri şunlardır:
a) Belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak.
b) Belediyeyi stratejik plâna uygun olarak yönetmek, belediye idaresinin kurumsal stratejilerini oluşturmak, bu stratejilere uygun olarak bütçeyi, belediye faaliyetlerinin ve personelinin performans ölçütlerini hazırlamak ve uygulamak, izlemek ve değerlendirmek, bunlarla ilgili raporları meclise sunmak.
c) Belediyeyi Devlet dairelerinde ve törenlerde, davacı veya davalı olarak da yargı yerlerinde temsil etmek veya vekil tayin etmek.
d) Meclise ve encümene başkanlık etmek.
e) Belediyenin taşınır ve taşınmaz mallarını idare etmek.
f) Belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek.
g) Yetkili organların kararını almak şartıyla sözleşme yapmak.
h) Meclis ve encümen kararlarını uygulamak.
i) Bütçeyi uygulamak, bütçede meclis ve encümenin yetkisi dışındaki aktarmalara onay vermek.
j) Belediye personelini atamak.
k) Belediye ve bağlı kuruluşları ile işletmelerini denetlemek.
l) Şartsız bağışları kabul etmek.
m) Belde halkının huzur, esenlik, sağlık ve mutluluğu için gereken önlemleri almak.
n) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak, özürlülere yönelik hizmetleri yürütmek ve özürlüler merkezini oluşturmak.
o) Temsil ve ağırlama giderleri için ayrılan ödeneği kullanmak.
p) Kanunlarla belediyeye verilen ve belediye meclisi veya belediye encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.
İşte Uzunköprü Halkı da 29 Martta sandık başına gittiğinde bu görevleri yerine getirecek olan Başkan adayını seçerek “BAŞKAN” seçecek.
Önümüzdeki sayımızda da ilçede Belediye Başkan adaylarının yapmak istediklerinden ilçemiz için farklı olan projeleri irdeleyeceğiz. Birçok seçim beyannamesini incelediğimde gördüğüm maddeler hemen hemen aynı. Bunların içinden cımbızla ayıkladıklarımızı sizlerle paylaşacağım.




İŞİN TUZU BİBERİ....

Gelelim şu aralar vatandaşın kafasını attıran ve seçimine de adayına da diye başlayan ve kötü sözlerde devam eden cümlene neden olan ses düzeneği kurulu seçim arabalarına.
Gerçekten vatandaşın canını boğazına getiren zaman zaman da trafiği aksatan bu araçları kullanan  arkadaşların sesi rahatsız edecek şekilde açmamaları ve trafiği aksatmamaları konusunda uyarılmaları gerekiyor.

***********

Birde seçimi bahane edip geçinmek için bu yolu seçenler var.
Bunlara da Belediye Başkanlığı için aday olan isimlerin taviz vermemesi gerekiyor.
Siyasi adayları yolunacak kaz gibi gören bu insanlar seçimden önce hiçbir siyasi parti ile ilgilenmezken seçim zamanı bir şeyler koparmak için buralarda oluyorlar.
Bunlara taviz verilmemesi çok önem taşıyor.
Bir de bir şeyler istemek için seçim bürolarına gelenler amaçlarına ulaşamadıkları zaman bu kez farklı bir yüzlerini gösteriyorlar.
Resmen provakatörlük yapan bu insanlar zaman zaman kavga bile çıkartıyorlar.
Bu da hep siyasi partileri seçim öncesi karalıyor. Hem de bazı istenmeyen dedikodulara neden oluyor.
Bu oyunlara da siyasilerin gelmemesi gerekiyor.

***********

Seçimler için umduğunu bulamayan bir çok kişinin sağa sola bu şekilde dalanarak kavga çıkarmaları hiçte boş değil.
Seçimler her ne kadar demokratik bir yarış olsa da bazen istenmeyen bu gibi olaylar meydana gelebiliyor. Onun için de uyanık olmak gerekiyor.




Dik duranmı kaldı ?
Yan gelip yatan dolu

Siyaset öyle mendebur bir şey ki bazen onu sakıza benzetirim. Hani ağzınızda çiğnersiniz elinize aldığınızda istemesenizde mutlaka bir yerlerinize yapışır ya tam öyle bir şey siyaset bana göre.
Uzun yıllardır siyasetle uğraşıp geçimini bu yüzden sağlayan insanlara bakıyorum da adamların bırakın dik durmayı oradan oraya kıvrıla kıvrıla neredeyse kamburları çıkmış. A siyasi partisinde ilk olarak bu işler Gençlik Kollarında başladığı için görev alan biri menfaatlerine ters düştüğü anda burasını terk edebilir. Menfaatlerine uyan bir partiye hemen geçebilir. Bu gençlik kollarında gençlik heyecanıyla  pek olmasa da yaş ilerledikten sonra mutlaka oluyor.
Ayrıca babasının dedesinin sülalesinin destek verdiği partiyi bir futbol takımı tutatrcasına destekleyen siyasetçide zaman geldiğinde buradan ayrılıp menfaatleriyle birleşen bir siyasi partiye kayıveriyor. İşte tutarsızlık burada başlıyor.
Birde madalyonun öbür yüzüne bakacak olursak burada kendinden emin ve kendisine güvenen inanan biri de Ülkesi ve yaşadığı İlçeye daha iyi hizmet etmek için parti değiştiriyor ve bunlarda siyaseti para için değil bulunduğu İlçeye hizmet yapmak ve kalıcı bir şeyler bırakmak için parti değiştiriyor bazıları umduklarını buluyor bazıları ise yine hüsrana uğruyor.Birde siyasetle küçük yaşlarda tanışmayıp daha sonra da toplumda belli bir makama geldikten sonra sanki siyaset bir merdivenmiş gibi sanan siyasiyer var.
Bunlarda makamları uğruna siyasi parti içinde görünüp arzuladıkları yere geeldikteen sonra bu partiyi hiçe sayan sonradan siyasetçilerdir. Kardeşim topluma bakıyorum, Uzunköprü'de siyasi kaç tane isim var ? Şöyle bir aklımdan geçiriyorum.
Bir yerde gördüğüm ya da bu partili diyebildiğim siyasetçi bir bakmışsınız diğer hiç alakası olmayan, fikir oarak birbiriyle tamamen tezat uyuşmayan başka bir yerde oluvermiş. Neden ?
Nedeni çok açık ve bana göre de bir o kadar basit. Düşündüklerini, hayal ettiklerini, Projelerini yapabileceğine inandığı bir parti ise oraya kayıveriyor. Peki neden ? Tabii ki menfaleri ve hizmet aşkı yüzünden.
Burada kimi suçlamak gerekiyor sizce parti değiştireni mi ? Yoksa onu elinden kaçıran siyasi Partileri mi ? Yorum sizin.
29 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde bana göre en güzel cevabı bu kişilerin haklı olup olmadıklarına halk karar verecek. Bu kişilere sandıkta Sarı-mı ? Kırmızı mı ? yoksa Yeşil mi ? ne renk kart gösterecek bunu bende sizin kadar çok merak ediyorum.
Geçimini siasetteen sağlayan kaç kişi tanıyorsunuz. Ya da kendini siyasete kaptırıp geçimini unutan…. Her ne olursa olsun siyasetçi hangi parti de olursa olsun hangi makamda olursa olsun bana göre dik durmalıdır.



Bunları görüyo-rum
Bunları yazıyo-rum (3)

Son günlerde özellikle siyasette olmasını istediğim ve bizzat gözlemlediğim bir konu ile yazıma başlamak istiyorum.
Adalet ve Kalkınma Partisi Kadın Kolları 8 Mart Dünya Kadınlar günü düzenledikleri çaya herkesi davet etti. Özellikle diğer siyasi partilerin Kadın Kolları tarafından açılan seçim bürolarına da giden AKP'li Kadınlar hem büyük bir jest yapmış oldular, hemde siyaset arenasında erkeklere örnek oldular. Bana göre burada iki sevindirici olay yaşandı. Biri kadınlar siyasette aktif olmaları diğeri ise kadınların parti ayrımı gözetmeksizin herkesi kucaklamasıdır.
                                   
*         *         *
Gazetemizde 29 Mart yerel seçimler sonrası yeni yazarlarımız olacak. Bunun müjdesini de şimdiden size vermiş olayım. Özellikle Türkiye çapında tanınan ve güçlü kalem diye adlandırılan birkaç yazar bundan sonra gazetemizde köşe yazıları ile sizlerle buluşacak. Şimdiden merak konusu olan köşe yazarlarımız sizlerle 29 Mart'tan sonra bu gazetede buluşacaklar.
       
*         *         *
                        
Yakında yapılacak olan yerel seçimler öncesi Uzunköprü'de kimin kazanacağı çok merak edilen bir konu oluyor. Her önüne gelen bana soruyu sormasıdan olsa gerek burada da seçimleri hangi partinin adayının kazanacağını açıklamıyorum. Ha desemde inanmayın çünkü henüz bende bilmiyorum ! Bunu halkın hür iradesinin belirleyeceğinden de hiç şüphem yok.
Halk kararını 29 Mart sabahı verecek.
                               
*         *        *
son günlerde bir anket karmaşasıdır gidiyor. Ben bu anket sonuçlarını açıkçası pek inandırıcı bulmuyorum. Çünkü anketler şimdilik doğru sonucu yansıltmıyor. Nasıl mı ?
internet üzerinden yapılan tüm anketlerde bilgisayar vasıtası ile oy kullanıldığı için farklı veya aynı bilgisayarlardan birgün veya birkaç gün içinde birden fazla aynı kişinin oy kullanmasının imkanı var. Onun için bu pek objektif sayılmıyor. Ayrıca anket yapacağım deyip anketörlerinizi saldınız. Herkese gidip tek tek sordu bu anketörler hangi partiye oy vereceksiniz diye. Size gelen bir anketöre siz gidip ben şu partiye oyumu vereceğim kayıt altına alınız dermisiniz ? Tabii ki diyen olur ama bu da 3-5 kişiyi geçmez diğerleri ya oy vermeyeceği birini söyler ya da hiç söylemez oyum gizli deyip geçer.
Yani şu zamanda hiç kimse çıkıpta ben buna oy vereceğim demeyeceği için tabii bu sırada siyasetle işi olmayan vatandaşlar için söz konusu bir olaydır. Yanlış anlaşılmasın. Anketlerin inandırıcı olmayacağı her iki yönden yapılacak olan anketlerin nasıl saptırılacağını sizlerle paylaştım. Amacım kimseyi karalamak değil, ama yapılanında yanlış olduğunu söylemekti.
8 Mart Dünya Kadınlar günü Tüm Kadınlarımıza kutlu olsun.




CHP seçimi nasıl
kazanacak ?

Cumhuriyet Halk Partisi Uzunköprü'de yerel seçimleri kazanmak için her türlü imkana sahip olması onların seçimi % 100 kazanacakları anlamına gelmiyor.

   Her şeyleri olmasına rağmen bir yandan da küstürdükleri seçmenleri olan CHP'liler bunun kaygısını hiç taşımıyorlar mı ?      

  Milletvekili Rasim ÇAKIR'ın politikalarından ve siyasetçiliğinden örnek almadıkları her hallerinden belli olan CHP'liler vekillerinin bu yerel seçimler öncesinde çalışıp didinmesini boşa çıkarmak istercesine uğraşıyorlar. Gidişatta böyle olursa seçimi ilçede kaybedecek olan CHP bunu her zaman yapıyor. Hatta bunu da 35 yıldır Uzunköprü Belediyesini kazanamamakla gösteriyor. Gazete olarak sürekli İlçemiz için İlçemizin menfaatleri için çalışıp didinmemizi bile kıskanan bazı CHP'liler gazetemiz Panosunun bu ilçeye yakışmadığını söylemek gibi haddini aşan davranışlar sergilemeside ayrı bir muamma konusu. Kim ne derse desin gazetemiz ilçeyede yakışıyor. Herkesçe de okunup takdir görüyor. Milletvekili Rasim Çakır'ın söylediği gibi “Belediye Başkanı ilk Önce Hayal Edecek” sözünü acaba ne kadar karye alıyorlar, hayal ediyorlarlar mı acaba ?

   Uzun süredir gözlemlediğim CHP İlçede seçimi kazanmak istiyorsa koltuk ve yer kavgasından vazgeçmelidir. Küstürdükleri CHP'lileri özlerine döndürüp gerekirse onlardan özür dilemelidir. Yenilikçi gelenekçi kavgasından sıyrılıp yerel seçimleri görmelidir.
  Herkesi kucaklayıp Kemal KILIÇDAROĞLU dosya edebiyatından kurtulmalıdır. Öncelikle sevecen cana yakın ve samimi davranışlarla CHP'li olmayanlara da kucak açmalıdır.

  Yükseklerden uçup insanlara tepeden bakanlar sonunda yere çakılmaya mahkumdurlar. Birlik beraberlik içerisinde tek bir hedefe kilitlenmeden tek bir vücut olmadan genel seçimlerde vatandaştan aldıkları oylara güvenerek seçimi kazanacağını zanneden CHP'liler çok ama çok yanıldıklarını belki geç olacak ama 30 Mart sabahı anlayacaklar. 35 yıllık hasret bir 5 yıl daha ertelenecek ve 40 yıla çıkıp efsane haline gelecek.

  İşte tüm bunlar olmadan muhalefetin gereğini yerine getirirlerse belki seçimi kazanabilirler. Tabii bu benim düşüncelerim. Ayrıca şu zamana kadar sanki seçim kaybetmek için ellerinden geleni yapıyorlar gibi göründü. Belki bundan sonra kendilerine çeki düzen verirlerde ellerinde ki bu potansiyeli kaçırmadan kimseyi küstürmeden seçim kazanırlar ya da kazanmak için çalışırlar. Şimdilik derlenip toparlanıp kendilerine gelmeleri şart gibi görünüyor bana göre.   
Bilmem anlatabildim mi ?



Şimdi bunları görü-yorum
Bunları içtenlikle yazı-yorum

Adalet ve Kalkınma Partisi Uzunköprü İlçe Teşkilatı gerek teşkilat şemasıyla gerek Başkan, İl Genel ve Meclis Üyesi Adayları ile ilçede benim izlenimlerim doğrultusunda çok iyi bir hava yakalamış durumda olduklarını görüyorum.
Daha şimdiden iktidar temsilcilerinin böyle bir hava yakalamalarınıda onların başarısına ve iktidarın vermiş olduğu gücü iyi kullandıklarına bağlıyorum.
Uzun süredir tyazıp çiziyoruz toplumu bilgilendirip kendimi bir yol çizmek zorunda hissettiğim için araştırıyor, soruyor, takip ediyorum.
Belediye ye doğru iktidarın kuvvetli bir rüzgarı esiyor.
Şimdilik bir adım önde görünen iktidar yarış başladıktan sonrada bu tavrını sürdürürse eminim finiş çizgisine ilk varan olacaktır.
Bir çok kişi tarafından eleştirilen AKP'liler en çokta Belediye Meclisine almış oldukları fabrikatörler konusunda eleştiriyorlar.
Ancak ATALAY'ın son açıklamasında dediği gibi fabrikatörler yada sıfatları her ne olursa olsun bu kişiler toplumla sıkı sıkıya kucaklaşıp kendilerini cana yakın hissetirirlerse önlerinde bana göre hiç kimse duramaz, bunları Türkiye genelinde olduğu gibi kimse durduramaz.
Zaten de çıkılan bu yarışta seçimi sadece bir taraf kazanacak. O tarafta halka en yakın insanlar ve güçlü olanlar yer alacaklar değimli ?
                               
*             *                  *
Uzunköprü Belediyesi Gençlik Konseyi Başkanı olarak Türk Ocağının davetlisi olup bir konferans veren Samet YARAŞIR, ilçede gençlerimizin sıkıntılarını en iyi şekilde dile getirdi.
Ancak toplantıya gençlerin bu denli ilgisiz kalması da gösterdi ki birazda bulundukları durumu hak ettiler. Çünkü genç olarak senin sorunlarının tartışıldığı bir ortamda sen yoksan ne kadar ciddiye alınırsın bunu da gençlere sormak istiyorum.
Hadi gençler yoktu ya bizim kelli felli büyük ağbilerimiz bizi yönetmeye talip olan Belediye Başkan adaylarımız bu toplantıda neden yoktular ?
Yoksa gençlerin sorunları başka adaylarımızı ilgilendirmiyor mu ?
Sadece MHP Belediye Başkan Adayı Ahmet ACAROĞLU'nun katıldığı toplantıda diğer adayların olmaması büyük bir eksiklikti. Ayrıca UTSO Başkanı İbrahim AKALIN'ın da toplantıya gelmesi takdire şayandı.
Ya Medya ? Yerel Basın neredeydi ?
Gazetelerinde konuyu haber yapmaya dahi gerek duymayan Medya neredey di ? Bu da büyük eksikliklerden biriydi. Eleştirmeye gelince mangalda kül bırakmayan ters bakışlılar gelin taşın altına elimizi koyalım dediğimizde, ortada yoksa eleştirmeye de hakları yoktur.
Samet YARAŞIR'ın bu genç yaşında bu kadar büyük sorumluluklar almasını ve bir şeyler yapmaya çalışmasını takdir ediyorum. Keşke her genç Samet kadar sorunlarına sahip çıksa.



Geçenler, orada olanlar,
devam etmek isteyenler

İşte başlıktan anlaşılacağı üzere bu yazımı geçenlere (saf değiştirenlere) orada olanlara devam etmek isteyenlere olacak.
Saf değiştirenler Şimdilik 2. sırayı almış durumda görünüyorlar. Bir partinin seçmeninden alınan oyla belli bir yere getirildikten sonra kalkıp tamamen farklı ve tezat düşüncelerde olan yere geçenler bu dönemde geçtikleri yerdeki seçmenlerden oy isteyerek seçime katılacaklar. Uzun süredir partiye gönül verip orada olanlar, yani iyi günde de kötü günde de partisini yalnız bırakmayanlar şimdi hak ettikleri birinci sıraya oturdular. Büyük bir ihtimallede istedikleri yere gelecekler. Ne mutlu onlara.
Devam etmek isteyenler bir dönemle, hatta iki dönemle bile yetinmeyip bir dönem daha çıkıp oy isteyenler şimdi neleri yaptıklarını neleri ise yapamadıklarını anlatacaklar.

 En önemliside bunlar değil mi ? Bir dönem yapmış bir dönem daha istiyorlar ha söz aramızda şimdiki solunan hava da halkın bir dönem daha istediğini gösteriyor. Ama şimdilik...
  
Sonra neler olabileceğini kestirmek şimdiden pek mümkün görünmüyor. İki dönem yapıp üçüncüsünü isteyenlerde yeni yeni oluşumlarla projelerle geliyorlar. Bakalım halkımız bir dönem yapıp bir dönem daha yapmak isteyene mi ? Yoksa iki dönem yapıp 3. dönemi isteyene mi ? Ya da hiç denenmemiş olanlardan birini mi seçecek 30 Mart'ta bu soru yanıtını bulacak.
Geçenler daldan dala atlar gibi bir orada bir burada göründkleri için halkın bunlara pek itibar etmeyeceği ve özellikle de halkın bu tür geçmişi unutmadığını çok iyi biliyorum. Geçmişi eşelemekten kimseye fayda gelmeyeceğini de iyi biliyorum. En iyi orada olanlar gibi geliyor bana bilmiyorum sizler ne düşünüyorsunuz ?

   Daha aynı safta yer alan bir gün mükafatını alıyor sonunda. Onunda ne istediğini soran birileri çıkıyor.

    Ne diyeyim yolunuz açık olsun !
Ha yolunuz açık olsun demişken aklıma ne geldi söylemeden geçemeyeceğim. Şu an burada bu yazımı kaleme alırken dışarıda da kar atıştırıyor. Allah İlçemizde evsiz yurtsuz olanları korusun ! bu soğuk hava da kar yağışının altında sokakta kalmak ne kadar zor olsa gerek.

   Bilmem anlatabildim mi ?
  
   Yerini beğenmeyip, sıralamada üste çıkamayanlar içeride olmak yerine dışarıda kalmayı tercih edenler herhalde anlattım.



YAP(MAK) ZOR MU ?

İlçemizde daha yapının taze olmasındanmıdır bilinmez ama büyük bir Pazar yeri sıkıntısı yaşanıyor. Bir köşeye sıkıştırılmış durumda kalan Pazar yerimiz hiçte kullanışlı görünmüyor.
Bu da zamanında yapılan Pazar yerinin hem yanlış yere yapıldığı hemde düzgün yapılamadığını ortaya çıkarıyor. Virane görüntüsü ile çok sayıda vatandaşı bünyesinde barındıran ve belediye gelir kalemleri arasındaki yerini oluşturan Pazar yeri çözümsüz bir sorun gibi öylece kala kalmış vaziyette sırıtıyor. Bakalım bu yapılacak olan yerel seçimler öncesinde hangi belediye başkan adayımız pazaryeri için güzel bir proje üretecek ve hengisi bu içinden çıkılmaz sanılan durumu düzeltecek ? Köklü, kalıcı ve bir o kadar da modern çağa ayak uyduracak bir proje ile aşılabilecek bu sorunu kim ortadan kaldıracak ?
                               
*          *              *
Ya kucak dolusu paralar harcanarak şehrin dışına yapılan terminalin akıbeti ne olacak ? Aynı şekilde kapalı pazaryerinin binasında olduğu gibi yer yer dökülmeler başlayan terminalimizin doktoru kim olacak ? Bu hastayı yatağından kim ayağa kaldırıp dikecek ? Anıtlar Yüksek Kurulu, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Tarihi eserlerden sorumlular derken bir anda yanı başında cep terminalini bulan tarihi köprünün hislerine kim tercüman olacak ? Yeni köprü yapımıyla birlikte İlçenin dışından geçecek olan yeni çevre yoluna cep terminali ve atıl durumdaki terminal cevap verebilecek mi ? İşte gerek kapalı pazaryeri gerek eski terminal gerekse yeni cep terminalinin son durumunu ele alıp bir bakıma İlçemizin misafir ağırlayıcıları konumundaki yerlerle ilgili birkaç şey söylemek istedim. Bunu da söylemeden geçemeyeceğim tek şey de Tarihi taş köprümüzdür.
                                 
*          *              *
Malum çağımız teknoloji çağı olduğu için insanoğlu dünya ile yetinemeyip soluğu uzayda aldığı vakit hemen burada dünyanın bir fotoğrafını çekmek istemiş. Bana sorarsanız da çok iyi yapmış. Uzaydan çekilen fotoğrafta dünya üzerinde görünen tek taş köprünün Uzunköprü olduğunu biliyormuydunuz ?
İşte böylesine değerli ve bir o kadar da kasvetli olan Tarihi taş köprümüze sahip çıkacak Belediye Başkan adayını sizler kadar bende merakla bekliyorum. Acaba şimdiye kadar yapılmayan veya akıllara gelmeyen küçücük bir şeyi hangi aday akıl edip yapacak ? Dünyanın en uzun taş köprüsüne sahip olan memleketimize gelen ya da buradan geçmek zorunda olanlara giriş ve çıkışına iki tane yazı yazmaktan bir haber yöneticilerimiz bunu akıl ettiler mi ? Yoksa akıl ettikleri halde yapamadılar mı ? Girişe ve çıkışta hem ilçeyi hem köprüyü tanıtıcı birer levha asmak kimsenin aklına gelmedi mi ? Bu konu çok ufak bir konu olsada şimdiye kadar yapılmamış olması bizim büyük bir kaybımızın olduğunu gösteriyor. Birer tabela yaptırmak bu kadar zor olmasa gerek değimli sayın Belediye başkan Adayları ? Bu arada eğer tabela için düşünceleriniz varsa nasıl bir şey olacağı düşüncesi bende mevcut isteyen adaylara bu düşüncemi sunabilirim. Ben burada İlçemizin daha modern bir şehir olması için Belediye Başkan Adaylarına önerilerimi sundum uygulayıp uygulamamak Belediye Başkan adaylarına kalmış.



Uzunköprü’de mihenk
taşları yerinden oynuyor

 
Sakalımız yok ki sözümüzü dinlesinler diyeceğim olmayacak.

    Bir türlü bir araya gelemesekte pamukçu beyaz köpeği sevmez misali gazetecilerde bir birini sevmediği bir ilçede özellikle bir gazetecinin geçtiğimiz gün gazetelerinde çıkan bir haber hakkında yorum yapmak istiyorum.

   Uyarıyoruz, uyandırıyoruz mantığı ile kaleme aldığı bu yazıda ilçedeki tüm meslektaşlarımızı ve siyasi partilerin önde gelen isimlerini tömet altında bırakıyor.
Sevgili Adem Efendi Edirne TV'de yaptığı program başına kaç para alıyor ?
Edirne'de kimden ne paralar istedi ? Uzunköprü 1000 gazete basmayı taahhüt ediyor. Günde 150 gazete basan Adem Efendi Gazeteyi basacak kağıdı, boyayı neyle alıyor ? Herkes gibi sonunda bu işi para için yaptığı biliniyor.

    Gazeteci haber için, fotoğraf için para talep ediyorda onun verdiği emeği bastığı gazetenin emeği para ile ölçülemez. 5 yılda bir yapılan yerel seçimlerde gazetecileri bu şekilde karalayan Adem Efendi sanırım günah çıkartıyor. Ben yazmak istemiyorum ama hep karşıma çıkıyorsun. Unutma Adem Efendi sende bir zamanlar bu siyasetin içindeydin ve sende bir yerlere aday oldun o zaman basınla diyoloğun nasıldı bilmem anlatabildim mi ?

                      *           *                  *

    Peygember efendimiz komşusu açken tok gezen bizden değildir diyor. Uzunköprü'de birçok aç insan çöpten ekmek topluyor. Kaymakamlığın kapısını durmadan aşındırıyor. Biri de bir inşaatın bodrum katında yatıyor. Burada hayatını kaybediyor. Büyük bir ihtimalle de açlıktan ve soğuktan ölen bu adam ancak öldükten 20 gün sonra fark ediliyor. Yorumu size bırakıyorum.

                         *              *               *

    Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Rasim ÇAKIR yapılan tanıtım toplantısında neden Eski Belediye Başkanı Ömer KULDAŞLI'ya yüklendi. Geçen seçimlerde bize yaptığını bu seçimlerde sakın yapma diye avaz avaz bağıran ÇAKIR bana göre bölücü olma derken iyi etti.
Bana kalırsa geçen genel seçimlerde seçime girmeyen DSP sol oyunu CHP'ye kaydırmaya ya da kaymasına engel olan KULDAŞLI için edilen bu lafta siyaset sahnesinde yerini aldı.



Yerel Siyaset (1)

Ya ben bu Uzunköprü Cumhuriyet Halk Partisinin ilçede seçimi kazanmak için mi yoksa kaybetmek için mi çalıştığını valla anlayamadım.
Bütün siyasi Partiler Saadet Partisi bile adayını açıkladı. Ama bunlar hala kavga edip didişip duruyor ve adayını bir türlü açıklayamıyorlar. Bana kalırsa bunlar seçim kaybetmeyi kazanmaktan daha çok istiyorlar. Saadet Partisi bile dedim çünkü onlarda kaç dönemdir aynı adamla seçime girmeye devam ediyorlar. Çıkıp başka bir yüzle seçime girmeyi beceremeyip aday sıkıntısı çektikleri belli. Hadi Saadet sıkıntı çekiyor ya CHP ne istiyor kardeşim?
Anlamadım gitti ben bunları. Ha derseniz Genel seçimlerde aldıkları 7200 oya güveniyorlar diye öyle bir şey yok. O seçime DSP girmemişti genel seçimdi. Bu seçime şimdilik altı aday katılacak aynı oyu alacaklarını hiç sanmıyorum.
Her ne kadar CHP adayını açıklamasa da ben Enis İŞBİLEN'in CHP'nin Belediye Başkan adayını hem kabul ediyor hem de üstüne basa basa söylüyorum. CHP'de daha sular durulmadı. Bana göre aday konusunda yaşananlar Meclis ve İl genel Meclis üyeliği konusunda da yaşanacağını tahmin ediyorum. İnşallah böyle bir şey olmaz ve derlenip toparlanıp tek vücut olurlar. 
                               *         *             *
Maşallah Harika Parti

Uzunköprü Milliyetçi Hareket Partisi İlçe teşkilatı Kırcasalih Belde başkan adayını tanıttığı toplantıda içini döktü. Düşman çatlatan MHP'liler gövde gösterisi yaptılar.
Şunu söylemeden geçemeyeceğim il başkanı Muzaffer DOĞAN hem ilçe basınımıza hem Kırcasalih halkına verdiği değeri gösterdi. Nasıl mı? Edirne Belediye Başkan adayını o akşam orada açıklayarak gösterdi.
MHP'liler gerçek bir teşkilat ve birlik beraberlik içerisinde hareket ettiklerini burada herkese kanıtladılar.
İl Başkanı özellikle yaptığı konuşmasında kendine herkesi hayran bırakmanın yanında en güzel sözü de ben nasıl Ankara'nın işine karışmıyorsam onlarda bizim işimize karışmadı demesi oldu.
Aday belirlemelerde belde de beldenin Parti üyeleri, İlçede ilçenin parti üyeleri ilçe teşkilatı, ilde de aynı şekilde il Başkanı ve yönetimin belirlediği adayların hepsinin yarışa gireceğini söyleyen muzaffer DOĞAN benim İlçedeki adayı beğenmeme gibi bir lüksüm olamaz. Ayrıca onların işine de bu konuda karışmam. Ankara nasıl benim işime karıştığında ben huzursuz oluyorsam aynı şekilde bende onların işine karıştığımda onlarda huzursuz olurlar. Onun için bizim adaylarımızı Genel Merkez değil kendimiz belirledik” dedi. Buda gerçekten siyasette olması gereken olmazsa olmazlar orasındadır. Genel Başkan nereden bilecek adayı bırakın da herkes kendi adayını kendisi belirlesin. Diğer siyasi partilerden iktidar ve muhalefetin bunu başaramadığını ve genel merkezin kararı ile adayların belirlendiğini çok iyi biliyorum.
MHP eğer bu yerel seçimlerde hedeflediklerini başarabilirse bana göre belediyeye en yakın ve kafaya oynayanlar arasına girecektir. Zaten topu topu 5 adayı Belediye için çarpışacak. Aralarında da ezici bir çoğunluk olmadan bana göre biraz farkla bir aday seçimi kazanacak. Bundan sonra sadece o partililerin değil herkesin belediye başkan adayı olmasını istediğimiz adaylara bir kez daha bunu hatırlatmakta fayda gördüm. 


Söyledik ama
anlamadılar

Uzunköprü AKP İlçe Başkanı Şadan Atalay'a hitaben geçtiğimiz günkü gazetemizde de yazmıştım. Aynı olay benim katılmadığım son toplantıda gerçekleşmiş.
Başta Edirne Milletvekili Prof. Dr. Necdet BUDAK, toplantıya 1 saatten fazla geç kalmış. Basın başkan zoruyla hatır belasına geciken Milletvekilini beklemiş.
Sonrasında da yine Basın dışarı çıkarılıp yönetimle bir toplantı yapılmış. Kardeşim daha önce de söyledik ama anlamadınız.
Basın toplantısı yapacağınız zaman Milletvekilinin geldiğinden basını ara en fazla 10 dk. Sonra basın yanında olur. Madem milletvekili ile basın toplantısı yapacaksın o kadar insanı niye topladın ? birde o insanları topladığın gibi yönetim kurulu ile toplantı yapıyor. Sonra basın dışarı alınıyor üyeler de dışarı kalan yönetim oluyor.

1 saatten fazla bekleyen basın toplantının 15 dk. Sürmesiyle de başka bir şok geçiriyor. Sonra da her zaman olduğu gibi dışarı alınıyor.
       *       *         *         
Adalet ve Kalkınma Partisinin Tanıtım ve Medya başkanı Beyefendi İlçedeki bazı yerel gazetelere basın açıklaması yapıyorda gel gelelim bu açıklamayı birkaç gazeteye vermiyor. Nedendir bilinmez ama Medya ile sıkı ilişkiler kurması gerekirken bu davranışı ona yakıştıramadım.
*      *             *
Durup durup gülüyorum ya şu bizim Cumhuriyet Halk Partisine. Neden diye soranlarınızı duyar gibiyim. Uzunköprü Cumhuriyet Halk Partisinden aday adayı olan üç isim bu süreci atlatıp içlerinden birinin aday olduğu söyleniyor. Ama bizim İlçe Başkanı resmi yazı gelmediği için mi hazmedemediğindenmidir bilinmez kalkıp açıklama yapıyor. Kim ne derse desin Uzunköprü Cumhuriyet Halk Partisinin Belediye Başkan Adayı Enis İşbilen'dir.
                *     *       *         
İlçedeki bu yoğun siyasi çalışmalar sürdükçe pekte bir şeylr olmayacağına inancım günden güne artıyor. İşte bu yüzden olsa gerek tüm siyasilere bir çağrıda bulunup menfaatlerinden vazgeçmelerini aksine Uzunköprü için çalışmalarını istiyorum.
Zira kendi menfaatlerini ön planda tutanlar sonucunda kendisininde yaşadığı gemiyi terk etmeden bu gemide batıp giderler. Bunun olmaması içinde herkesin Uzunköprü için İlçeye faydalı olması için kafa yormasını istiyorum.


Rüzgar getirdi,
rüzgar götürdü
misali

Hoca bir gün boş bir bostana dalar yolar temizler bostanda ne varsa marullar patlıcanlar salatalar. Doldurur bir çuvala tıka basa tam yükü yüklenecekken Çam yarması bir adam peyda olur herif der ne arıyorsun burada hoca bir düşünür ve cevabı bulur Der ki:
-Dün bir rüzgar çıkmıştı ya o attı beni buraya
-Demek seni buraya atan rüzgar peki ya bu patlıcanlar marullar onları da hep rüzgarmı kopardı
-Evet biraz fazlaca esiyordu beni öteye beriye savurdu neye uğradığımı bilemedim bari şunlara tutunayımm dedim neye tutundum sa elimde kaldı.
Bunun üzerine bostancı kızar:
-Peki çuvala koyan da mı rüzgar söyle kim doldurdu çuvala bunu?
Hoca tatlı tatlı kaşır burnunu
sonra döner der ki:
-ilahioğlum işte ben de onu düşünüyorum ya......

Uzunköprü Devlet Hastanesinde görevlerini bir tamam yerine getirerek siyasete bulaşmaya çalışan her iki doktorumuzda aldıkları cazip tekliflerden olsa gerek görevlerinden istifa ederek siyasete atıldılar. Ancak tıpkı fıkrada olduğu gibi hangi rüzgarla geldilerse o rüzgarla geriye doğru çekilmek zorunda kaldılar.
Şimdi kendimi empati yaparak onların yerine koyuyoruö. Acaba ben olsaydım Doktorluğu bırakış teklifleri kabul edermiydim diye. Neticede hepimiz birer insanız. Maddi yönden her iki doktorumuzunda sıkıntısının olmadığını sağır sultan bile duyup İlçedeki tüm insanların bunu çok iyi bildiğini algılıyorum.
Maddi yönden böyle biri tabii ki siyasi tekliflere açık olacak. İlçemizin yönetimine tabii ki talip olacak. Hepsi okumuş bilgili kültürlü belli birikime sahip kişiler bunlar. Ne diyeyim aynı durumda bende olsam sanırım bu teklifleri tıpkı onlar gibi kabul ederdim.
Ancak teklifleri kabul ederken mutlaka bazı sözler verilirdi. Bu sözler tutuldu mu ? dersiniz tutulmuş olsaydı bu iki değerli insan bu şekilde olurmuydu ? sorusunuda dşünmeliyiz.
Demek ki bunlara verilen sözler yalan oldu. Siyasetin akımında tıpkı rüzgarın getirdiği gibi onları da bostancı uğurladı. Ama bu insanlara bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Keşke hiç siyasete bulaşmasalardı. Ancak bu da bir tecrübedir. Değilmi ?                                                           
*      *       *
Gelelim bizim Çiftçilerimizi (candamarlarımızı) Tüccarımızı bünyesinde barındıran Uzunköprü Ticaret Borsasına şimdi sezonda olduğu kadar hareketli olmasa da borsa da ürün alım-satımı devam ediyor.
Borsanın üyelerine telefon aracılığı ile verdiği ürün alım-satımına ilişkin bilgiler üyeler arasında memnuniyetle karşılanıyor.
Bu uygulamadan ötürü başta Borsa Başkanı Rahmi EREN olmak üzere tüm yönetim kurulu ekibine teşekkürv ediyorum ve onlarda daha çok icraatlar beklediğimi hatırlatmak istiyorum.



Birini önce diğerini
 sonra çağır...

Uzunköprü'de iktidar partisinin temsilciliğini üstlenen ve İlçe Başkanı konumunda bulunan Şadan ATALAY bir şeyi yanlış yapıyor.
Bende onun bu yanlış yaptığı şeyi hem sizlerle paylaşacağım hem de ona bir yol göstermiş olacağım.
İki oldu Şadan ATALAY gece saatinde AK partide basın toplantısı yapacağız
diye basını karşısına alıyor sonra da kibarca kovuyor.
Madem basın toplantısı yapacaksın ne diye üyelerinin ve yönetiminin hepsini çağırıyorsun?
Madem basını çağırıyorsun neden onları kibarca kovuyorsun?
Bak şimdi Şadan bey, basın toplantısı mı yapacaksın?
Çağır Basını karşına saat, atıyorum 20:00'de basın toplantısı var. Bütün basın gelebilir de.
Sonra üyelerinle yönetiminle mi toplantı yapacaksın? Arkadaşlarına da söyle onlarda bir saat sonra gelsinler partiye. Böylelikle hem basını kovmak zorunda kalmazsın hem de üyelerinle rahat rahat toplantı yaparsın değil mi?
Sen her ikisine de aynı yerde aynı saatte toplayıp birinle işin bitince hadi git diyorsun. Basını bir saat önce çağırıp onlarla işin bittikten sonra toplantımız bitmiştir arkadaşlar ilginize teşekkürler de. Bakalım hangi basın mensubu senin yanında kalacak. Eğer kalırsa zaten o basın mensubuna da biz aramızda (yakala) diye hitap ederiz.
Basını yolcu ettikten sonra da arkadaşlarını topla ve toplantını yap. İkisini de bir araya koyup sonra birini kovma olur mu?
*****************************
Uzunköprü ticaret ve Sanayi Odası seçimleri yapıldı üyeler oylarını kullandı. Üyelerin çoğu beyaz listedeki isimleri tekrar seçerek UTSO'da değişimden değil de gelenekten yana olduklarını gösterdiler.
Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim AKALAN'ın beyaz listesi seçimlerden galip çıktı. Sadece sonun grupta 3 oy farkla diğer listenin seçimi kazanması da onlar için çok sürpriz olmasa gerek değil mi?
Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri tekrar kazanan İbrahim AKALIN'a yeni döneminde başarılar diliyor, kendisinden Uzunköprü ticareti konusunda büyük projeler bekliyorum.
Sadece ben değil bunu tüm Uzunköprü halkı başta olmak üzere diğer üyelerde ve listeye oy veren isimlerde bekliyor.



Kim kime gülüyor ?

Kimin kime güldüğü apaçık ortadayken bir parti hakkında bu denli itici ve hoş olmayan haberleri yazanlar hiç bir şeyin farkında değiller. Çünkü onlar ilçemizde kazandığını başka yerde harcıyor. Üstelik ilçemizde de oturmadıkları için bu konulara biraz uzaklar.
Bunu o kadar çok istiyorum ki bu konuları gündeme getirmemek ama düşündükçe de kendimi yazmaktan alıkoyamadığım gibi belki biraz anlarlar diye yazıveriyorum işte.
Ben düşündükçe aklım hala almıyor veya o kişiler çok biliyor. Ben hiçbir şey bilmiyorum. Ya kardeşim seçime girip o kadar oy almış partiyi nasıl yok sayarsın. Senin başka işin yok mu yoksa ben anlamadım yani.
Birini kalkıp telefonla arayıp adayları sorarlar, öteki ortayı karıştırmak için elinden gelini ardına koymaz. Ama yeter be kardeşim. Sizden başka yok mu?
Şöyle düşünün bir yangına bir ateşe gidiyorsunuz bir elinizde benzin bidonu bir elinizde su bir ondan bir ötekinden döküp bir alevlendiriyor bir söndürüyorsunuz. Oluyor mu bu? Bizden ilk önce halkın ve okurlarımızın neler beklediğini bir düşünün. Ya geçen gün Adalet gazetesine şöyle bir göz attım. Adnan KARAKAYA ne güzel ifade etmiş bir kerede ben söylemek istiyorum Mevlana'nın o sözünü, 
Suskunluğum asaletimdendir, her lafa verilecek bir cevabım var. Lakin; bir lafa bakarım laf mı diye birde söyleyene bakarım adam mı diye.
****************************
Şimdi bildiğiniz gibi Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odasının seçimleri yarın yapılacak. Seçimlere de iki aday katılacak. Her iki adayda kendi listesi ile başkanlık için yarışıp UTSO'nun ve ilçenin bir nevi ekonomisine yön verecek kurum başkanını seçecek.
Bir tarafta hizmetlerini göz ardı edemeyeceğimiz ve ilçeye sayısız menfaati dokunan İbrahim AKALIN diğer yanda UTSO'dea bir değişimin olması gerektiğine inanan ve bu değişimin olmasıyla birlikte birçok şey yapmak isteyen genç pırıl pırıl iş adamı Ahmet KURUÇAY.  Bakalım UTSO üyeleri seçimini değişimden mi yoksa gelenekten yana mı kullanacak. Bunu sizler gibi bende bekleyip göreceğim. Ama buradan bir kez daha her iki adaya da başarılar diliyorum.
******************************
Ha az daha unutuyordum. İlçedeki en genç İlçe başkanlarından biri olan Tahsin HASKIRIM kardeşimden de biraz bahsetmek istiyorum.
Tahsin kardeşim siyasette çok çok eski olmamasına rağmen birçok eski siyasetçiden daha dürüst çalışkan olmasıyla onlara fark atar. Özellikle kendini bu durduğu çizgide çok beğeniyor ve takdir ediyorum. Genç yaşına rağmen siyasetin ağır yükünü omuzlarında kaldırarak Demokrat Partinin bayrağını ileriye doğru götürüyor.
Bu seçimlerde de kendisiyle görüşmelerimde kendinden emin rahat tavırları beni bu konuda kendisinden bahsetmemi sağladı.
Her ne kadar siyasette genç olsa da yaptığı işlerle çıkışlarıyla kendinden emin davranması, herkesin takdirini kazandığı gibi benimde takdirimi kazandığını söylemek isterim.
En önemlisi diğer siyasi partilerle diyaloglarını iyi tutması, Uzunköprü için bir şeyler yapmaya çalışması göz ardı edilemez. Çıktığı bu yolda her zaman dürüst siyasetine devam etmesini diliyor kendisinin başarılı çalışmalarına devam edeceğine inancımın tam olduğunu belirtmek istiyorum.
Bir daha ki sayımızda inşallah bazı gazetelerde çıkan haber ve yorumlara cevap vermek zorunda kalmam. Hiç istemediğim halde yine bu şekilde bir girişle yazıma başladım ama sonunu iyi getirdiğime inanıyorum siz ne dersiniz? 



Kendin çal, kendin oyna

Uzunköprü siyaseti uzun soluklu olmamakla birlikte ilçemizde siyasi arenada öne çıkan birçok ismin kısa bir zaman geçtikten sonra unutulduğunu görüyorum. Bunu gördüğüm içinde cümlemin ilk başında Uzunköprü siyasetinin köprü kadar bir uzun olmadığını belirtmek istedim.
Edirne Milletvekili seçildikten sonra iktidarın gücünü arkasına alarak kendini BARAJLAR KRALI ilan eden Prof. Dr. BUDAK'ın yaptığı hizmetleri ve siyasette hırslı ve çalışkan bir yapıda olduğunu kabul etmemek mümkün değil. Yani yiğidi öldür hakkını yeme misali BUDAK'ın bu çalışkanlığını takdir ediyoruz.
Ancaaak BUDAK'ın pot kırmakta üstüne olmadığı gibi her fırsatta şimşekleri de üstene çekmek birinci. Her şey bir kenara o doğal gaz tehdidini kimse unutamaz. İktarım diye de insanları tehdit etmek hoş bir şey olmasa gerek değil mi?
“Kadınlarımız evlerinde doğal gaz görmek istiyorlarsa iyi düşünmelidirler” ne demek? Doğal isterseniz bize oy verin demek değil mi? Ya hastaneyi biz yaptık demesine ne diyelim?
Bunun yorumunu siz okurlarımıza bırakıyorum. 
           * * * * *
Yeniköy ve Çöpköy Beldelerinin seçime girmemesi girememesi beni derinden üzerken aday olarak özellikle Çöpköy beldesinde öne çıkan isimlerin de şimdi ne yapacağını merakla bekliyorum.
Kulağıma gelen duyumlara göre de bu başkan adayları seçimlere Uzunköprü'nün mahallesi olarak giren Çöpköy ve Yeniköy'den Belediye Meclisine girecekler. Yani bu isimler bana göre Uzunköprü Belediye Başkan adaylarının meclis listelerinde boy göstererek buradaki halkın oyunu da listelerine çekecekler.
O kadar uğraş ve çaba harcamalarına ve yoğun mesai sarf etmelerine rağmen sonuçta mahalle olarak kaldılar. Ben bunun en büyük nedeni olarak işsizliği ve buna bağlı meydana gelen göç olayını sebep görüyorum.
Göç olmasaydı bu işler onların başına gelir miydi? Gelmezdi tabi yalnız şu hayatta da her şey olacağına varıyor. Bizler Uzunköprülüler olarak yine bir şeyi başaramadık ya işte ben ona üzülüyorum. Bundan sonra hayırlısı neyse o olsun demekten de kendimi alıkoyamıyorum.        *      *      *
Gün geçmiyor bir yerde kulis oluşturulmasın basın toplantısı düzenlenmesin. Siyasetin ısındığı şu günlerde hemen hemen her yerde basın toplantıları yapılıyor. Siyasiler kendilerini halka tanıtmak için halka siyaset arasında köprü durumunu üstlenen yerel medyayı karşılarına alıp söylemek istediklerini bir güzel anlatıyor ve bunların yazılmasını istiyorlar.
Durum böyle olunca da bizlere bir dolu malzeme çıkıp haber yapacak konu oluşuyor.  Ancak burada kızdığım tek konu yerel basını bu toplantılara çağıran her kimlerse bazı basın mensuplarını bunlardan uzak tutmak istemeleridir. Siyasetin kızıştığı ve doruk noktalara ulaşmasına az kaldığı şu günlerde hiç kimse karşısına herhangi bir basın mensubunu almasın. Bunu yaparsa bu iş biraz onlar açısından kötü olmakla birlikte seçim öncesi de hanelerine eksi puan yazılmasına neden olur.
Bunu söylemek içimden gelmese de sanki bir güç bu konuyu da yaz dercesine beni dürtüyor. Bizim gazetemiz ilçede çıkan diğer yerel gazetelere göre boyut olarak biraz küçük, ama içerik açısından birçok gazeteye de taş çıkartacağına inanıyorum. Özellikle de iki gazeteye. Sinek te küçük ama mide bulandırıyor.
Şimdi burada benim asıl demek istediğim bizler bilmediğimiz bir konu hakkında yorum yapma ve yazı yazma lüksüne sahip değiliz. Bizlerde sizler gibi etten kemikten insanların değil mi? 



Şakşakçı değil,
destekçi olalım

Bu köşede bazı gün sizlerle gazetecilik konusu tartıştık bazı günde geldi siyasilere bir yol haritası çizdik. Tabi ki bu köşede yazdıklarım her ne kadar benim fikirlerimde olmasa sizlerin arzu ve isteklerinizi de zaman zaman dile getirdim.
Şimdi bu köşe yazısını kaleme almak için bilgisayarımın başına oturmuş olsam da sizlerle paylaşmak istediğim o kadar çok konu var ki hangisini yazsam bir türlü karar veremiyorum.
Ancak bu aletin başına geçtiğinde de insanın elleri klavyenin tuşlarına gittikten sonra gerisi çorap söküğü gibi geliyor.
Birkaç ay sonra Türkiye genelinde olduğu gibi ilçemizde de bir yerel seçim yaşayacağız. Bu yerel seçimlerde İl genel meclis ve muhtarlarımızın yanında bana göre en önemlisi Belediye başkanımızı seçeceğiz.
Belediye seçimleri öncesi ilçede bu denli bir vurdumduymazlık yaşanması pek hoş olmasa da bu vurdumduymazlık herkesçe bilinmenin yanında hem siyasilerde hem de ilçe halkında olması iyice göze batıyor.
Ortalığın biran önce hareketlenmesini bekleyen ve pusuya yatan bazı gazeteci kardeşlerimizi işittim ki telefonla siyasileri ayağına kadar çağırıp sizlerle röportaj yapalım deyip gazeteleri ne de aynen söylenenleri yazıyor. Şimdi bunda ne yanlışlık var diyeceksiniz. Tabi söylenenlerin aynısını yazmak iyi de bunun bir girişi sonucu gelişmesi olması gerekmez mi? Bu yazılar olduğu gibi gazetede yayımlanırsa pekte hoş olmaz. Biraz gazeteci denen de uğraş verip yazılara bir giriş yazması ve yaptığı haberlerle topluma yön vermenin yanında ışık tutması gerekmez mi? Yine gazetecilik konusu ile kafanızı meşgul etmeyeyim de konumuza geri dönelim.
Dedim ya ilçede seçim havası henüz esmiyor ama vatandaşta burada seçimden daha çok geçimi düşündüğü için aklını seçime değil geçime veriyor.
Bizim vatandaşımız her zaman olduğu gibi muhabbetini kahve köşesinde yaparak ahkâmını burada kesiyor. Yarın bir gün siyasetçi bunun karşısına çıksa da kestiği ahkâmları unutup bu sefer şak şakçılığa başlıyor.
Bu bizim insanımızın en büyük eksikliğidir bana sorarsanız herkes fikrini her ortamda söyleyip fısıltı gazeteleri yerine direk bireyleri muhatap alıp onların karşısına çıkmalıdır.
Lütfen artık bu işleri bırakalım. Dedikodu denince fısıl fısıl yapanlar fikirlerini her ortamda söylemeli ve iş her zaman söylediğim gibi elini taşın altına sokmaya gelince kaçmayıp yapılacak iyi olan güzel olan ve halkın menfaatine olan her şeyde bende varım demeyi öğrenmelidir.
Bizler yerel basın mensubu olarak eksik veya yanlış gördüğümüz konularda sizleri uyarmanın yanında yapılan iyi şeyleri de takdir ediyoruz.
Biz seçimi alırız, 10.000 oy alacağız. Seçim garanti bizim olur. Gibi söylemlerle ortalık bulandırılacağına adayı çıkarıp projeler anlatılsa gelin hep birlikte biz bu işi yapacağız sizde destek olun dense daha iyi olmaz mı?
Şuanda biz vatandaş ve siyasi arasında köprü vazifesi görüyoruz. Siyasetçi çıkıp daha vatandaşa oyunu bana ver şunu yapacağım demedi. Bunu demeye başladığında da bizim görevimiz bitmeyecek hangi siyasinin neler yapacağını da sizlere duyuracağız.
Hiç kimsenin ayağına basmak ya da yoluna taş koyma gibi bir amacımız yok. Bizim amacımız ilçemiz için en iyisinin seçilmesi ve ilçemizin koca bir köy havasından kurtulup modern şehircilikle tanışmasını sağlamaktır.
İleriki yazılarımda bu ilçemizi modern şehircilik havasına sokacak adayı sizlerle belirleyeceğiz.




Hayatın iki yüzü


Hayatın iki yüzü var bilirseniz. Yaşanılan dünya da hayat gibi iki yüzlü. Göz önünde yaşanan hayat ve arka sokakların çirkin yüzü var. Bazılarımız öyle saf duygular içinde ki arka sokaklardan habersiz yaşıyoruz. Arka sokaklar acımasız ve çukurları çok. Burada gömülecek insanlarda çok. Görmediğimiz ya da görmek istemediğimiz o mekanların insanları insani duygulardan uzak ve yaptığı yanlışlığın farkında değil.
Bazen utanıyorum bu yabancılıktan bazen de sevinç duyuyorum. Yurdum insanı bazı sırtı kalın bir o kadar da beyni kalın olan ayrıca yüreği taşlaşmış insanı duygulardan uzak iki ayaklı hayvanların kuklası olmuşlar. Onları kurtarmaya çalışmak bir sonuç vermiyor kısa süre içerisinde anlayıverdim. Hepsi ekmek davasında ve yaptığı iş başka insanların hayatını tehlikeye soksa da vazgeçmek istemiyor. 
                                                 *                    *                      
Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası hakkında son günlerde ilçedeki bir yerel gazetede yayımlanan haberler beni derinden üzüyor. Böylesine ilçenin gözbebeği bir kurumun bu şekilde yıpratılmak istenmesi ancak ve ancak etrafına at gözlüğüyle bakan ve görmek istediklerini gören birinin yapacağı bir iş olduğunu da burada belirtemeden geçemeyeceğim.
Kısa bir süre sonra seçimlerin yapılacağı bir kuruma bu kadar yüklenilmesi şimdiye kadar neredeydin sorusunu da akıllara getiriyor. Acaba bu haberleri yaptıran biri mi var? Yoksa haberleri yapanın bir yarası mı var? 
               
*                  *
Adalet ve Kalkınma Partisi sürekli iktidarda olmanın vermiş olduğu galeyana kapılarak yatırımları ancak kendilerinin buraya getirebileceğini sanıp bu tarzda konuşmalar yapıyorlar. Oysa burada yerel yöneticilik anlamında sadece ve sadece AKP'ye oy vermenin gerekli olacağını deklare etmenin yanında biz iktidarız belediyeyi alırsak bunu yapacağız. Şunu yapacağız. Demesi bana göre daha da mantıklı geliyor. Birde olaya şu açıdan bakmak istiyorum. İldeki veya tüm Türkiye'deki Belediyeleri en büyüğünden en küçüğüne kadar AKP'nin aldığını farz edelim. Hangi birine yatırım yapacak. Vereceği hangi sözü tutacak?
                             *                     *

Sözlerime Mevlana'nın bir sözü ile son vermek istiyorum.
Bil ki domuzların önüne inciler serilmez
Mücevherden sarraflar anlar ancak, başkası bilmez.
Ne fark eder ki kör insan için, elmas da bir cam, cam da
Sana bakan bir kör ise, sakın kendini camdan sanma...
Muazzam bir söz. Bir insanın neden büyük olduğunu anlamak zor değil. Sizinde var olan kıymetinizi ancak değeri anlayabilecek yapıda insanlar anlar. Eğer bir insan diğerinin değerini anlamıyorsa ya aptaldır, ya da kötülük dolu. Sizi anlamayan bir amir, arkadaş, dost, eş, akraba varsa bu iki olasılık söz konusu. Mevlana'yı rahmetle anıyorum...


Böyle Gazetecilik
Olmaz

Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda gazeteci arkadaşlarımızın eksiklerini ve noksanlarını eleştirmiştik.İnsanın kendi kendini eleştirmesi güzel şeyde ne yarıyor. Uzunköprü Gazetesinin Pazartesi günkü sayısında UTSO hakkında yazdıklarını okuyunca istifra edesim geldi. Gazeteci bir haber yapmadan önce araştırır, sorar, bilgi toplar daha sonra haberini yapar. Şimdi bizim bu arkadaşımız birisinin gazına gelmiş (herhalde kendi gıcığıda var) yalan yanlış yazı serilerine devam etmiş. Adem Efendi geçen gün Belediye başkanı bu sefer sözünü tutar diye Hayati Balkan'a haber yaptın Anadolu ajansı tüm Türkiye'ye verdi. Ne oldu Hayati Balkan bunu yalanladı. Ticaret ve Sanayi Odası için haberlyer yaptın senin için basın toplantısı düzenlendi gelmedin. Adamlar hem gazetecileri hemde gazete sahiplerini çağırdılar.. Senden başka bu toplantıya gelmeyen yoktu. Hem bilgilenmeyeceksin,hemde yalan haber yapacaksın yok öyle yağma. Biz gerçekleri yazmaya devam edeceğiz. Şimdi gelelim son yaptığın gafa. Biz toplantıda Odanın yaptıkları, yapacaklarını, yapamadıklarını enine boyuna masaya yatırdık.senin itham ettiğin gibi hiçte başarısız değiller. Ellerindeki bütçe ile çok bile yapmışlar. Uzunköprü'deki diğer odalarıda bu işin içine katmak gerekiyor. Onlar ne kadar proje üretmişler. Birini yargılarken diğerlerinide gözardı etmezsek UTSO'nun başarılı olduğunu görürüz. Mesleki grupları kafasına göre yaptılar diyorsun. be adam Odalar birliği gazetelerde çarşaf çarşaf yazı yazdı. Türkiyede Meslek grupları değişiyor. Heryerde grupların adı aynı olacak diye. UTSO bunu yaptı suçladın. Odalar birliği Ahzukabze çıkardı bunuda sanki UTSO çıkarmış gibi paraları geri verin dedin. Ahzukabze tamamen noter ücreti. Odanın cebine giren para yok. Hep kasıtlı haber yapıyorsun. Ben araştırdım. Seçime girecek olan adaylar bağlı oldukları odalardan liste isterken bir ücret ödüyorlar. Odalar ve Borsalar Birliğinin ana tüzüğünde var. bunuda UTSO kafasından uydurmuş gibi yazdın. Komşu ilçelerde bu listelere 150 Tl para alıyorlar. Aç herhangi bir odaya sor. Gelelim son sayına ve ETV'deki proğramına. Çarşamba günü yayınladığın Gazetede Gençlik konseyini ele almışsın. Çalışmıyor diyorsun. bütçesi olmayan bir gençlik komitesi nasıl çalışır. Daha önce Kent konseyi kuruldu o çalıştımı. Sen ve senin gibiler olduğu sürece bu gibi iyi niyetle kurulmuş özveri ile yapılmaya çalışılan konseyler çalışmaz. ETV'de Genç Parti için'de kendi kafana göre yalan bilgiler verdin. sanki Türkiye'de ilk kez bu parti ittifak yapacak. Geçtiğimiz yıllarda DYP, MHP, RP, CHP, DSP gibi partiler ittifak yapıyor da Genç Parti bu seçimde ittifak yapınca yok sayacaksın. Ne kadar yalan. Partiler başka bir parti ile ittifak yaptığında aralarında anlaşma ve parti adına menfaat olması normal değilmi? Hem ben boşu boşuna bunları sana yazıyorum. Evini bile Edirne'ye taşıyacaksın gelip Uzunköprü milliyetçiliği yapacaksın. Sana bu son uyarım. Böyle kasıtlı yalan yanlış haberler yaptığın sürece seni ne tarih nede Uzunköprü affedecek Adem  efendi.....

Aman siz siz olun,
dikkatli olun ?

Uzunköprü'de yerel siyasette havalar hızlıca ısınırken mevsim gereği de tam tersi oranında sıcaklıklar git gide düşüyor.
Bu gazeteyi ve köşe yazılarımı sürekli takip edenler hatırlayacaklardır önceki yazılarımda ilçedeki partilerin belediye başkan aday adaylarını ve adaylarını irdeleyip biraz olsun sizlere tanıtmak istedim.
Bu yazıda da aynı şekilde yapmak yerine genelde Belediye başkan adaylarının ve aday adaylarının yapmaması ya da şöyle diyeyim kulaklarına küpe olması gereken bazı şeyleri hatırlatmak istiyorum.
Malumunuz hepiniz Uzunköprü Belediye Başkanı Ercan ÇOBANOĞLU'nun başına gelenleri biliyorsunuz. Şimdi içinizden fısıldayanları duyar gibiyim. Ne gelmiş ki ÇOBANOĞLU'nun başına diyorsunuz?
Çok eskilere gitmeye gerek yok 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde Uzunköprü Belediye Başkanı seçilen Ercan ÇOBANOĞLU meclis listesine Ahmet CİN ile Bülent CEYLAN'ı aldı. Aldı da ne oldu? Başı göğe mi erdi diyenleri de duyuyorum. İki isimde ÇOBANOĞLU ile anlaşamadığı için yollarını ayırdı. Her iki ismi de amacım eleştirmek değil sadece bir örnek vermekti. İşte aynı şeyi şimdiki Belediye başkan adaylarının da yaşamaması için çok dikkatli davranmaları gerektiğinin altını çizerek söylüyorum.
Sakın ola ki meclis listenize alacağınız isimleri çok dikkatli seçmeli ve bu isimlerin mutlaka Uzunköprü sevdalısı olmasına özen göstermelisiniz. Mutlaka bu isimler ilçeye
sizinle birlikte hizmet edecek ve en az 5 yıl birlikte omuz omuza vererek çalışacağınız isimler olacağını da unutmayın derim ben.
Bir hatırlatma yapmam gerekirse, bu iş tamamıyla ekip işidir, her ne kadar ön planda olan görünen siz olsanız da sonuçta siz yine onlarla birlikte bu ilçeyi yönetmeye talip olacaksınız.
Seçeceğiniz ve vitrin oluşturacağınız kişiler en az sizin kadar yetenekli ve bu işi sizin gibi yapabilecek kişiler olmalıdır. Zira siz olmadığınızda boşluğunuzu doldurup yokluğunuzu hissettirmeyecek bu kişilerle ileride de çok büyük fikir ayrılıklarına düşmemeniz gerekiyor.
Amacım burada aday adaylarına ve adaylara akıl vermek değil, onlar benden daha iyi bilirler ki beraber yola çıkacağı arkadaşlarının nasıl ve hangi konumda olduklarını, bu arkadaşlarının neler yapabileceklerini ne kadar yetenekli olduklarını daha iyi bilirler.
Çünkü söyleyeceğim tek şey bir tane Uzunköprü var, başka Uzunköprü yok. Bundan sonra Uzunköprü halkının Uzunköprülülerin daha iyi şeylere layık olduğunu çocukları ve kendileri için daha yaşanabilir hale gelmesini istemek en doğal haklarıdır.
Kaldı ki kim ne olursa olsun yola çıktığı arkadaşını da yarı yolda bırakmayıp yolun sonuna kadar gitmelidir.
Siz siz olun yola çıkacağınız arkadaşınızı çok iyi seçin benden söylemesi...



Bir varmış... Bir yokmuş... (4)

İktidarın ilçedeki en güçlü temsilcisi olan AKP ilçe Teşkilatı Belediye Başkan adaylığı için beş tane pırlanta gibi aday adayı çıkardı.
İlk olarak Adalet ve Kalkınma Partisinden aday adaylığını açıklayan Uzunköprü Devlet Hastanesi doktorlarından Zühtü TARHAN oldu. TARHAN görevinden istifa ederek gelip İktidar Partisinden Belediye başkanlığına aday adayı olduğunu açıkladı. İlçemizde uzun yıllar görev yapan TARHAN değerli bir doktor olmanın yanında aynı zamanda iyi bir de yöneticidir. Kendisine çıkmış olduğu bu yolda başarılar diliyordum.
Ardından Kurtbey Belde Başkanı İlter AKINCI Uzunköprü Belediyesini yönetmeye talip olduğunu açıklayarak Adalet ve Kalkınma Partisinin ikinci Belediye Başkan aday adayı oldu. Ankara ile sıkı ilişkiler içerisinde olan ve Kurtbey Beldesine birçok yatırımın gelmesini sağlayan İlter AKINCI'nın da bu görevi layıkı ile yerine getireceğinden eminim. Kendisine de çıkmış olduğu bu yolda başarılar diliyorum.
Sonrasında ilçemizin tanınmış iş adamlarından ve genç ve girişimci esnaflarımızdan biri olan Erkan BAKIR çıkıp Belediye Başkan aday adayı olduğunu açıklayarak yarışta bende varım dedi. Genç yaşına rağmen başarılı bir yönetici olan BAKIR, ilçenin sorunlarını iyi bilmesinin yanında Belediye başkanlığını hak edenlerden biridir. Kendisine de çıktığı bu yolda başarılar diliyorum.
Bir zamanlar başka bir siyasi partide birbirinden güzel hizmetler ederek Uzunköprü halkı için gecesini gündüzüne katan RAVALI şimdide iktidardan alacağı güçle birlikte Belediye başkanlığına aday adayı oldu. Bu görevi gerçekten en iyi şekilde yapacaklardan biri de Dündar RAVALI'dır. Kendisine de başarılar diliyorum.
Son olarak ilçede kurulduğu günden bu yana AKP ile iç içe olan ve yönetim kurulu üyeliği ve İlçe başkan yardımcılığı görevlerinde bulunan Cengiz MANGA bu sıfatlarının yanında yıllardır ilçede iki eczane ile halka hizmet etmeye ve iş dünyasında başarılı yükselişini sürdürmeye devam ediyor.
Kendisine de tıpkı diğer aday adayı arkadaşlar gibi başarılar diliyorum. 
Bir varmış bir yokmuş yazı dizimiz bütün aday ve aday adaylarına ılımlı bir şekilde yaklaştım ve bundan sonra bu yazı dizilerine devam edeceğim ama şunuda belirtmek isterim bundan sonraki yazılarıma sadece aday ve aday adaylarının halka ve Uzunköprülülere ne kadar gerçekçi olduklarını izleyip sizlere bunları aktarmaya çalışacağım benim amacım Uzunköprü halkına belediyecilik ve idarecilik anlamında kim yakışacaksa sizlerle kendi fikrimce onu paylaşmak olacak şimdiden tüm aday ve adaylara çıkmış oldukları bu yolda başarılar diliyorum.




Bir varmış... Bir yokmuş... (3)


Bir varmış... Bir yokmuş... (2)

Milliyetçi hareket Partisi Edirne genelinde uzun yıllardır hayalini kurduğu milletvekilini geçtiğimiz genel seçimlerde çıkartarak Cemaleddin USLU'yu Ankara'ya gönderdi.
Aynı şekilde Uzunköprü Milliyetçi Hareket partisi bu iştah ve şevkle çalışmalarını sürdürürken mavi binada da bulunan koltuğa göz dikti.
Uzunköprü Belediyesinin de MHP'li olması için var gücü ile çalışmalarını şimdiden başladı.
Burada benim en çok hoşuma giden taraf ise MHP'de hiçbir çatlak ses çıkmadan tek başına çıkan Ahmet ACAROĞLU'nun direk gerek ilçe teşkilatı gerekse Genel merkez tarafından adayımız budur şeklinde açıklanmasıdır.
Bakıyoruz diğer siyasi partilerde aday adaylıkları, genel merkez kararları, temayül yoklamaları derken bir sürü vakit kaybı yaşanacak gibi görünüyor. Oysa MHP tüm bunları daha şimdiden aşarak dimdik çizdiği çizgide yoluna devam eden Ahmet ACAROĞLU ile çalışmalara başladı.
ACAROĞLU aday adaylığı sürecini beklemeden aday olduğu için bana göre herkes bir adım önde gidiyor. Çünkü tam vaktinde emekli olup, gerekli işlemleri yapıp, şimdide hiç görüntüsünden ve düşüncelerinden ödün vermeden yoluna devam ediyor.
Bu eminim ACAROĞLU'nu başarıya götürecek en büyük artısı olacaktır. Şimdiden kendisini tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
 
  * * * * * * * *
Gelelim iki dönem Uzunköprü belediyesini yöneten ve zaman zaman halkın büyük takdirini kazanan ve şimdide aday adayı olacağını öğrendiğim Ömer KULDAŞLI'ya.
Şu ana kadar kendisinin aday yada aday adayı olacağı yönünde net bir açıklaması olmasa da bana göre Uzunköprü Demokratik Sol Parti İlçe Teşkilatı da Belediye başkanlığı seçimlerine Ömer KULDAŞLI ile katılacak.
KULDAŞLI herkesin de kabul ettiği gibi siyaset arenasında eski isimler ve tabir yerindeyse (kurt siyasetçiler) arasında yer alıyor.
Onunu içindir ki yeni Belediye başkanlığına aday adayı olacak siyasiler arasında ben varım deyip adımlarını daha sağlam atacak.
Uzun süredir kendisinden herhangi bir açıklama gelmemesi de bana sorarsanız bir şeyleri daha iyi bildiğinin ve gerekli zaman gelince ortaya çıkacağının en büyük göstergesidir.
Bu memlekete iki dönem Başkanlık eden birinin memleket için çok faydalı olacağı kanaatindeyim. Zira yaptıkları yapacaklarının teminatı olarak gösteriliyor. Kendisi emin ve otoriter bir kişiliğe sahip olduğu için bazı kesimler tarafından eleştirilse de bu aslında eleştirilecek değil artı bir özelliktir.
Geçen dönem belediyeyi ÇOBANOĞLU'na teslim eden KULDAŞLI bu seçimlerde bana göre daha da popüler olacak.
Kendisine çıkmak üzere olduğu bu yolda bende başarılar diliyorum. 

NOT: Gazetemizin ilerleyen sayılarında diğer aday adaylarını da irdeleyeceğim. 


Bir varmış... Bir yokmuş..

Gazetemizin önceki nüshasında yazdığımız haberlerle bazı siyasi Partilileri kızdırmış olacağız ki bizlere dönüp bakma lütfunda bile bulunmayanların olduğunu görüyorum. Önceden Başka partilerden Belediye başkanlığına aday olan isimlerin şimdi AKP çatısı altında toplandığı konusu haber yapmamızın nedeni bunun bizim işimiz olmasıdır. Hiç kimsenin özel yaşamına çomak sokmadık, şahsiyetine ve kişiliğine hakaret etmedik. Her şey ortada olduğu gibi bizde imsizden hareketle sadece ve sadece “GERÇEK”leri yazdık. Bu haberde de gerçek olmayan veya hakaret vari bir şeyin olduğunu sanmıyorum. 
* * * * * * * * *
Cumhuriyet Halk Partisi önceden de olduğu gibi bu yerel seçimlerde de (inşallah düşmez) ama bu kısır çekişmeler içinde çalışmalarını sürdürüyor. Her ne kadar halk gelenekçi ve yenilikçi diye Cumhuriyet halk Partilileri kendi aralarında ayırsa da bu onlara hiç yakışmıyor. Kesinlikle Aynı parti çatısı altında bu şekilde ayrımcılıkların olmasından yana değiliz. Ancak malum bu da bizim işimiz olduğu için her konuyu değerlendirmek zorundayız.
Avukat Enis İŞBİLEN için Belediye Başkanı olsun diye imza toplandığı konusu benim kulağıma da geldi. Ancak bunun çok yanlış bir hareket olduğunu belirtmek isterim. Bu benim her ne kadar kendi görüşüm olduğunu yansıtsam da karşı görüşlere de saygı duyduğumu ifade etmek isterim. Benim burada anlamadığım imza toplamak isteyenlerin ne yapmaya çalıştığıdır. İŞBİLEN ilçe kongresinde aday olmasaydı, aday olmayınca da KOÇ'çulardan destek almasaydı, herhangi bir kesime tabi olmayıp BAYKAL ve Rasim ÇAKIR'ı karşısına o dönemler almasaydı, şimdi belki de tek başına çıkıp Başkan adayı olacaktı diye düşünüyorum. Şimdi kalkıp imza toplayıp Milletvekilini hiçe saymak partiyi iki gruba ayırmanın da bir anlamı yok değil mi?
   
* * * * * * * * *  
Düşünün bir yıllardır Uzunköprü Devlet Hastanesinde doktorluk ve yöneticilik yapan ilçe halkına sağlık konusunda büyük hizmetleri dokunan Dr. Orhan ŞİMŞİR (bazı kesimler tarafından) bu hizmetleri göz ardı edilse de bence ilçede adam gibi adam denecek şahsiyetler arasındadır. Şimdi sizlere soruyorum: İpsala'ya tayin olduğu zaman bu halk tekrar görevinin başına dönmesi için Dr. Orhan ŞİMŞİR için imza toplamadı mı? Peki şimdi halkın adamı olacağım sizlere hizmet için buradayım, ilçe halkına ve çocuklarımıza olan minnet borcumu ödemek için görev istiyor diyen ŞİMŞİR neden istenmiyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? 
* * * * * * *
İlçemizde tanınmış başarılı bir iş adamı görüntüsü çizen ve yıllardır aktif siyaset içerisinde olan Hüsamettin ÇOTRA'yı da Belediye Başkan aday adayı olduğu için bu medeni cesaretinden ötürü kutluyor. Kendisine çıktığı bu yolda başarılar diliyorum. Hepimizin de bildiği gibi Cumhuriyet halk Partisine görül veren ve yıllardır verilen görevleri bir tamam yerine getirip üstlendiği misyonundan ve çizgisinden ödün vermeden bu günlere gelen sayılı kişiler arasında olan ÇOTRA bu azmini inşallah hiç yitirmez. Kendisini kişiliği de siyaseti ile de takdir edenler arasındayım. Özellikle basın mensuplarına aday adaylığını açıklarken eşi ile ince bir davranış sergileyip basına çiçek hediye eden ÇOTRA'nın bu tutumu da çok hoşuma gitti. ÇOTRA aday adaylığı başvurusu sırasında “ben kişilere küsebilirim, şahıslara kırılabilirim. Ama ben asla partime küsmem ve kırılmam. Her kim ki aday olursa olsun. Onun daima arkasında olacağımı da bilmenizi isterim” demesi çok zarif ve nazikçe bir davranıştı. Kendisine çıkmış olduğu bu yolda bir kez daha başarılar diliyorum.

NOT: Gazetemizin ilerleyen sayılarında diğer aday adaylarını da irdeleyeceğim.



lanet olsun bu gişe sevgisine !...

Uzunköprü'de hepimizin malumu üzerine cafeden, kahveden veya birahaneden başka özellikle gidilecek bir yer yok. Bayram boyunca ilçedeki ne gençler ne de aileler evlerinden çıkıp gidecek güzel bir sinema salonu veya başka bir aktivite yeri bulamadılar. En çok gençler cafeye babalar kahveye, biraneye annelerde komşuya misafirliğe gittiler.
Peki bu ilçemizde nereye kadar devam edecek ? İktidarın yatırımları sosyal alanda ve istihdam alanında ilçemize hiç uğramasada bu ne zamana kadar sürecek bilmiyoruz.
Ancak bir an önce ilçemizin toparlanması ve ayağa kaldırılması koca bir köy havasından çıkartılması gerektiğide hepimizin malumudur.
Edirne'de bayramda gösterime giren filimlerde seanslar için bilet bulamamaktan dem vuranlar oldukça Uzunköprü'de ilçeye sinema salonu ve diğer sosyal tesisler için bekleyip duracak gibi görünüyor.
Her şeye rağmen ilçesini seven yatırıma kardeşlerimiz ilçemizi pansiyon şehri yapmaya kolları sıvamışken birde sosyal tesis için bu kadar iştahlı olsalar ne kadar güzel olur değil mi ?
Öğrenciler için yapılacak sosyal tesis yatırımlarından belki Uzunköprü'lülerde nasiplenirler ne dersiniz ? Uzun yıllardır ilçede ilerlemeye değer gelişmelerin yaşanmaması insana lanet olsun içimizdeki bu kin ve nefrete dedirtse de her zaman dediğimiz gibi her ne iş yapacak olursak olalım en iyisi olalım.
Önümüzde biliyorsunuz yerel seçimler var şimdiden aday aday bolluğu yaşanıyor benim merak ettiğim bu adaylar arasından hangisi ki inanıyorum bütün adaylarımızın projelerinde sinema salonu olmasa da sosyal aktivite alanları yer alacağımdan kuşkum yok bakalım bekleyelim ve görelim değil mi ?
En iyisi olmak için çalışalım ilçemizi kısır çekişmelerle sen ben kavgası ile değil birlik beraberlik içinde ilçemiz için el ele verelim.


ŞOVA gerek yoktu

Uzunköprü Adalet ve Kalkınma Partisinde açıklanan aday adaylarının yapılan basın toplantılarını oldukça abartılı bulduğumu baştan belirtmek isterim.
Her partiden yavaş, yavaş aday adayları ortaya çıkarken, iktidar partisinin aday adayları diğerlerine göre daha hızlı bir çıkış yapmış oldu.
Her adayın Uzunköprü için sevdalı olduğunu ve herkesin ilçemizin kalkınıp ileri gitmesi için uğraş vererek çalışmak zorunda olduğunu bir önceki yazımda kaleme almıştım.
Şimdiye kadar siyasi partilerden aday adaylıklarını açıklayan herkese bir kez daha çıktığı bu yolda başarılar diliyorum.
Ancak şu ana kadar tüm siyasi partilerde aday adayları hemen hemen netleşirken acaba bu aday adaylıklarından genel merkezlerin ne kadar haberi var? Milletvekilleri bu aday adayları için ne düşünüyor? Bu soruyu da zaman zaman kendime sormuyor değilim. Çünkü özellikle Cumhuriyet halk partisinde Rasim ÇAKIR'ın, Milliyetçi Hareket Partisinde Cemaleddin USLU'nun ve Adalet ve Kalkınma Partisinde de Necdet BUDAK'ın aday belirleme konusunda hiç etkisi olmayacak mı?
Milletvekilleri benim kanaatime göre sahneye en son çıkacak ve assolist olacak ismi belirleme de bir etken olarak parti içerisinde uzlaşmacı bir tavır sergileyip partinin çıkarları ve milletin iradesi karşısında en iyi platformun oluşması için çalışacaklardır.
Onun için ben derim ki şimdi şov yapmak yerine şovu hizmet etmede yapalım. Uzunköprü'ye iktidarın şu ana yapmış olduğu yatırımlar arasında neler var bir düşünün? Bunları biz uzun uzun yazdık. Sizlerde az çok kafalarınızda canlandırırsınız.
Onunun her kim olunsa olsun yerel seçimleri kim kazanırsa kazansın şimdiden değil, hizmet ederken yarış etsin, şov yapsın. Herkes onu o zaman zaten takdir edecektir.
Ben bir kez daha tüm aday adaylarımıza başarılar diliyorum.


Siz ne için varsınız ?

Uzunköprü siyasetinde yıllardır bildiğim ve tanıdığım birçok siyaside hareketlenmeler görüyorum. Bu hareketlenmeler iyiye alamet olacak gibi geliyor bana.
Ancak yılların kurt siyasilerini diyorum ki kendi kendime bir odaya toplasam, hepsinin görüşlerini masaya sırt üstü yatırsam. Herkes ağzına geleni değil de ağzından çıkanı kulağı duyduktan sonra ifade etse, tek bir doğruda birleşse de çıkıp Uzunköprü ilçesini eller üstüne kaldırıp çağ atlatsa diye düşünüyorum.
Bununla bir yere varılamayacağı da zaman aklımdan geçirerek bırak herkesin bildiği doğru kendisine yeter diyorum. Ama olmuyor işte, yapamıyorum.
Uzunköprü sevdalısı biri olarak bu yapılan siyasetten zaman zaman usanıyorum.
Halbu ki hiç kimse hiçbir aday adayı boşu boşuna çıkıp ta ilçeyi yere batıracağım ya da yok edip mahvedeceğim demiyor. Kimsenin amacının da bu olmadığını biliyorum. Ama doğru da tekse herkesin bir doğru etrafında birleşerek ilçemiz için siyaset yapmasını arzu ediyorum.
Şuana kadar çıkıp ta yürekli bir şekilde Belediye Başkan aday adayı olduğunu açıklayan herkesi baştan bir kez tebrik ediyorum. Gösterdikleri büyük bir medeni cesarettir.
Bu medeni cesareti sergileyen tüm adayların bir birlerine çamur atmadan çıkıp Uzunköprü için çalışacaklarını biliyorum. Herkes ilçemizin geri kalmışlığını, sosyal aktivitesizliğini kabul etmese de kısıtlı imkanlarımızla bunları maksimum dereceye yükseltmek isteyen tüm aday adayı siyasilerin arkasında olduğumu bilmelerini isterim. Taşın altına kim eline sokarsa orada göreceği el benim elim olacaktır. Çünkü ilçemizin ileri gitmesi gelişmesi güzelleşmesi için yıllardır bizler elimiz taşın altında bekliyoruz.
Benim bu söylemlerim siyasi aday adayları ve bazı kesimler tarafından yanlış değerlendirilebilir. Ama ne olursa olsun eğer ben ve benim gibi meslektaşlarım bu şehrin havasını soluyor buradan ekmek yiyorsa herkes ilçemizi düşünmek durumundadır.
Bu vesile ile siyasi arenada yola çıkmış ve çıkmaya hazırlanan herkesi tek tek kutluyor, Uzunköprü için hep birlikte birlik ve beraberlik içerisinde çalışıp ilçemizi daha da ileriye götürmeye davet ediyor, herkese hayırlı olmasını diliyorum.



Oyun mu ! Gerçek mi ?
Gün geçmiyor ki  

Ömer YARAŞIR
Uzunköprü hakkında yapılan siyasetin ne kadar ucuz olduğunu  anlamamak için  ya bu işi  bilmiyor olacaksınız yada bu işlerden anlamamış olmak gerekiyor. Geçenlerde bir yerel gazetede çıkan  habere göre Belediye Başkanı Ercan Çobanoğlu'nun  “Belediye üzerine oynan oyunlara asla müsade etmeyeceğim “ diye bir açıklaması vardı. Olayın üstünden daha bir kaç gün geçmeden Başakanın ne demek istediği açık açık anlaşıldı. Bu konuda gerçekten başkana hak vermemek elde değil ne yazıkki Çobanoğlu açıklamsında ne demek istedi. Kimler Belediye üzerinden kimler oyun oynamak istiyor.  Şimdi şöyle bir düşünelim Belediyeyi  ve Çobanoğlunu yıpratmak için seçimlerde yaklaşıyor ya birileri düğmeye basmaya çalışabilir. Bence öyle bir Başkanımız varki  pırıln pırıl yufka yürekli  insalcıl yardımsever biz bu başkanı kaybedersek meşhur bir söz vardır. “Gelen gideni aratır” diye.Bu yüzden şimdi gelelim konumuza.Geçenlerde Belediye Temizlik işlerinden sorumlu Özel Temizlik Şirketi   ASTEM 'de   çalışan  36. Adet  işçinin maaşlarını 51 günden beri ödenmemesi üzerine işçiler iş bırakma karararı aldılar . ASTEM  şirket  yetkilileri  Belediyeden düzenli olarak aldıkları parayı işçilere dağıtmayıp Uzunköprü Belediyesini  Temizlik konusunda zor durumda bıraktılar. Şimdi burada  Temizlik Şirketi  ASTEM mi   suçlu yoksa  Belediye mi Başkanın söylediği söz  sizce yerine oturdumu?  “ Belediye üzerinden  oynanan  oyunlara asla  müsade  etmeyeceğim “ demekle. Gelin bu temizlik şirketinin görevini ne kadar yaptığına geçen gün yine duyarlı bir vatandaş köpüre köpüre gazetemize gelerek insanların biraz daha duyarlı olmasını istedi. Nedenmiş? Biliyorsunuz bizim  bir tane  Atatürk Heykelimiz var varda acaba ne kadar hizmet görüyor. temizlik açısından , orası malum Heykelin önünde köpek pislikleri yan tarafta Bira şişesi ,50 şişesi poşetler mübarek Atatürk Anıtıdeğil  çöp tarlası bence tarihimize  Atamıza Saygımız olsun  kendimize olmassa .Daha bitmedi bu ASTEM temizlik şirketinin ve onun başında bulunan yetkili müdür İlami Uysal'ın  bu yaşadığı şehrin ne kadar tertemiz yaptığı tartışılır Gazi cad. Hırçınoğlulları Tavık döner Salonunun bulunduğu köşede bir çöp kovası var var ama 15 günden beri kova yerlerde birde telli çeşmeinin orda bir kova var oda 15-20 günden beri yerlerde bu kovaları kırılmış ve kaynak yapacak biri yok galiba benim anlamadığım bu Şehri pis bırakmakla elinize ne geçecek. Bu kadar duyarsız olunmaz. Sanki sizin eviniz bu şehirde değil siz burada yaşamıyorsunuz yazıktır günahtır sonrada belediye görevini yapmıyor oluyor. Burada başkanı en çok eleştiren Gazetemiz ama ben bu konuda sayın Başkanımı eleştirmeye hakkım yok çünkü bu konuda başkan haklı.Gelelim Asteme bu işleri madur ediyorsunuz buna hakkınız var mı? Kardeşim eğer yapacaksanız bu şehiri temiz tutmayacaksanız neden bu görevi aldınız .Uzunköprü sizin yüzünüzden pislikten geçilmiyor sizin hakkınızda birsürü söylenti var ama onlara burda değinmeyeceğim  bu arada temizlik işlerinden sorumlu Ceyhun bey ne yapıyorsunuz etrafı yeterince geziyormusunuz. Hiç sizin gözünüze bunlar bu pislikler çarpımı yomu yoksa ben söyleyeyim bence sizde görevinizde vurdumduymazlığını mı oynuyorsunuz. Siz nasıl Uzunköprülüsünüz 1520 günden beri bu pislikleri görmezlikten geliyorsunuz. Başkan boşuna söylememiş “Belediye üzerinden oynanan oyunlara asla müsaade etmeyeceğim” demekle sizce de doğru değimli Astem Şirketinin duyarlı çalışanları… Peki, size ne demeli işçi kardeşlerim sizin böyle bir grev yapmaya hakkınız varmı size verilen avansların almayıp böyle bir şeyi yapmanız sizce ne kadar doğru yaptığınızda ne oldu. Peki yine işinizin başınıza döndünüz Uzunköprü halkına bu pislik içinde bırakmaya sizinde hakkınız yok merak etmeyin kimin haklı kimi haksız olduğunu Uzunköprü biliyor ama bence sizinde bu yaptığınız hiç doğru değil. Kendi yaşadığınız şehri pislik içinde bıraktınız yazıklar olsun Burada Uzunköprü halkında bir çift söz söylemekte yarar var sanırım şehrin belirli noktalarında bulunan çöp kovaları bidonları değil “kovaları” her şeyi atmak için değil küçük şeyler atmak içindir, ama bakıyorum da bu kovalar zaten küçük içinde ne ararsan var. Su şişeleri bira şişeleri dolu dolu çöp poşetleri ne istersen var. Sanki çöp kovası değil bitpazarı. Biraz daha duyarlı olamazmıyız. Uzunköprülüler her şeyi Belediyeden beklemeyelim bizde üstümüze
 düşen görevi yapalım… 

Zamanında ayağını yorganına göre uzatmayanlar şimdi açık kalan yerlerini örtme çabasına giriştiler.Yerel seçimler öncesin hem gazeteciler arasında hem de Belediye Başkanlığına aday olan siyasiler arasında zaman,zaman sürtüşmeler yaşanıyor.Bu da işin tuzu biberi olsa gerek. Özellikle iktidar Partisi ile Muhalefet Partilerinin genel başkanlarının ayrı,ayrı meydanlarda birbirlerine cevap vermesi bana oldukça komik geliyor.Bunu yerele indirdiğimizde ilçemizde şu ana kadar hiçbir siyasinin belden aşağıya vurduğuna şahit olmadığımı söyleyebilirim.Ama vurmayacaklarını da söyleyemem,çünkü bazı siyasilerde  seçimler de ne yaparsan mubahtır  anlayışının hakim olduğunu gördüm.Ama bizim siyasilerimiz bu zamana kadar gayet iyi bir şekilde çamur atmadan siyaset yaptılar.Bundan sonrasını da  bekleyip göreceğiz.Ha bir de benim gibi hasbelkader  köşe yazısı yazan meslektaşlarımda son günlerde birbirleriyle atışmaya başladılar. Az öncede dediğim  gibi bunlar işin tuzu biberi oluyor.Bu şekildeki  atışmalarla bazılarına da malzeme çıkmış,kirli çamaşırlar ortalığa saçılmış oluyor,Bu da gazeteliğin şanından olsa gerek değil mi?
Siyasiler,köşe yazarları birbirleriyle atışıyor dedik.Ya, gazetelerle siyasilerin atışmasına ne diyeceğiz? Gazetecilerle siyasilerin atışması hiç hoş değil.Seçim döneminde  hem yerel gazeteciler siyasileri hem de siyasiler gazeteleri karşılarına almamalıdırlar.Bu hoş olmayan nahoş olaylar her iki tarafı da oldukça yıpratır,eskitir hatta ve hatta güvenirliklerini azaltır.Atları,izleri, itleri şimdilik bir yana bırakalım Uzunköprü'müzün dönüm noktasını teşkil edecek olan önümüzdeki yerel seçimlere, adaylara halkın adaylardan ne istediklerine bakalım.
29 Mart 2009 tarihinde ilçemizde yerel seçimler yapılacak.30 bin  küsur Uzunköprülü sandık başına giderek oylarını kullanacaklar. İstedikleri Belediye Başkan adayını seçerek Uzunköprü Belediyesini koltuğuna oturtacak.Bu da kim olacak biliyor musunuz? Valla ben de bilmiyorum.

*          *           *

Adalet ve kalkınma Partisini geçtiğimiz  pazartesi akşamı takip ettim derken ajanlık yapmadım.Gazetecilik yaptım.
AKP Belediye Başkan adayı Dündar RAVALI'nın  kavak mahalle deki  seçim gezilerini takip ettim. Milletvekillerinin de geziye katılması bana göre onlara daha da güç kattı.İktidar Partisi Başkan adayı hakkındaki bu güne kadar ilçede yapılan birçok dedikodunun” Kahvede kovdular,konuşturmadılar” gibi yalanların asılsız olduğunu ve halkın  AKP 'karşı ilgi ile konuşulanları ve anlatılanları dinlediklerini gördüm.



Bizim veremeyeceğimiz hesap yok!

Başkan Adaylarının projeleri,
Gazetecilerin üslubu

Belediye Başkanı ne yapar? Başlığı adı altında kalem aldığım bir önceki makalemde de söylediğim gibi bu yazıda Belediye Başkanlığına soyunan adaların projelerinden eksik gördüklerimi ve bu projeler içerisinde akıllı ve mantıklı bulduklarımı sizlerle paylaşacağım.
Öncelikle şunu söyleyeyim; Benim burada hiçbir başkan adayını eleştirmek ve rencide edecek niyetim yok ben sadece tarafsız gazeteciliğin verdiği haklarımı kullanıyorum bana göre doğru olanlar size göre yanlış olabilir ben sizin düşüncelerinize saygı duyduğum gibi benimde düşüncelerime saygı duyacağınızı umuyorum. Belediye Başkanı Ercan ÇOBANOĞLU'nun yapamadığı bir çok şeyi saymak yerine 5 yılda bir internet sitesini bile faaliyete geçiremedi.
Belediyenin internet sitesi dışa açılan ayağı olmasına rağmen bunu yapamadı. Yapamadığı gibi Halkla İlişkiler mezunu olduğu halde hiçbir faaliyetin yapılmadığı halkla ilişkiler bürosunu kurdu. Ama sadece kurdu. Büro da orada durdu.
Kendisi Meriç Belediyeler Birliği Başkanlığı ve bunun yanında birçok dış faaliyete bulundu ama bu internet sitesini yapıp dışa açılamadı.
Unutmadan şunu söylemek istiyorum.
Ahmet ACAROĞLU' nun Şehsuvarbey Mahallesindeki gezisini takip ettim.
Burada diğer Belediye Başkan adaylarında göremediğim ve olmasını çok istediğim bir projeyi bizzat ACAROĞLU' nun ağzından dinledim dedi ki;
“İlçemizde yoksul ama başarılı olan 6- 7 ve 8. sınıf öğrencileri için ücretsiz SBS sınavları için kurs düzenleyeceğiz. Öğrencilerimizin özellikle de yoksul öğrencilerin başarılı olmalarına katkı sağlamış olacağız. diyerek önemli bir ayrıntıyı yakaladığını dile getirerek eğitimci olduğunu birkez daha ön plana çıkartı.
Diğer Belediye Başkan adayı olan siyasilerinde projelerini inceledim hepsinin 5' ininde projelerinde TOKİ; 4 yıllık Üniversite, Eskiköy sınır kapısı fuar  festival ve mesine alaları ile ilgili projeler var.
Hemen hemen hepsinin yapmak istedikleri ilçemiz için eksik gördüğü şeylerin aynı olduğunu gördüm.
* * * * * * * * *
Birde son günlerde ilçe kamuoyunda tartışılan ve ağızlama sakız olan gazetecilerin kullandığı uslüba değinmek istiyorum. Hakikatten Ne Haber gazetesinde kaleme alınan birçok haberdeki “ahlaksız” bir şekilde kullanılan bu kelimeleri ve haberleri çok yakışıksız buluyorum.
Sırf eleştiri yapmak için bu şekilde haberler yapılması ve bu tarzda gazete çıkartılması gazeteciliği de ayaklar altına düşürüyor.
Habirde “TAKIM” meselesi var. Belediye Başkan adaylarını herkesin olduğu gibi bizde çok seviyoruz. Hepsinin Fenerbahçeli olması ya da başka bir futbol takımını desteklemesi beni o kadar çok ilgilendirmiyor ama hiç kimseye de ben benim takımı tutan yok demem. Kimsenin de bu tarzda bir uslüp kullanmasını istemem. Bu da çok kötü bir uslüp ayrıca makalesinde kalem aldığı yazılarda rengini belli ederek tarafsızlık ilkesi içerisinden çıkmakta bir gazeteciye yakışmıyor değil mi?
Herkesin gönlünde bir aslan yeter ama bunu açık açık kaleme alıp tarafsız olmadığını göstermekte hoş değil.

Uzunköprü belediye başkan adaylarını ve aday adaylarını irdelediğimiz köşe yazılarıma devam ederek bu yazıda da Başkan ÇOBANOĞLU'nu ele almak istedim.
Uzunköprü Belediye Başkanı Ercan ÇOBANOĞLU, yaklaşık 4 yılı aşkın bir süredir görevini yürütüyor. Şu zamana kadar Uzunköprü Belediyesinin böy bir belediye başkanı görmediğine inanıyorum neden mi çünkü adam halkla iç içe olmak ve onlarla birlikte olmak için Belediyede bulunan makam odasının bile kapısını söktü.
Hakkını ve emeklerini göz ardı edemeyeceğimiz bir kişi varsa O'da başkanımız Ercan ÇOBANOĞLU'dur. Uzunköprü Belediyesi Başkanlığı görevine geldiği günden bu yana görevi içerisinde her kesimin sesi soluğu olmaya gayret gösteren ÇOBANOĞLU, bu sımsıcak tavırlarıyla her şeyi hak ediyor.
Belediye Başkanlığı için parti değiştireceği konusunda yıpratılmak istense de o dimdik ayakta durarak kendine güvenen hiç kimseyi yarı yolda bırakmayarak büyük bir insanlık örneği de sergilemiştir.
Halen hakkında bazı dedikodular yapılsa da hiç kimse çıkıp ta başkan adaylarını kayırıp işe aldı, har vurup harman savurdu demiyor. Diyemiyor. 
Tekrar resmi olarak Belediye başkan adayı olduğunu öğrendiğim ÇOBANOĞLU'na ikinci dönem için çıkmış olduğu bu yolda başarılar diliyorum.
Dilerim ki her şey gönlünce olur ve hak ettiği zaman hak ettiği yerde olur. İlçede sayısız esere imza atan ve ilçede her şeyden önemli halkla barışık bir belediye başkanı olunacağını ispatlayan Başkan ÇOBANOĞLU bu çizgisinden taviz vermeden hareket ederek çalışmalarını sürdürürse halkında bunu göz ardı etmeyeceğini sanıyorum.
İlçede herkes bir birini tanıdığı ve ilişkiler oldukça sıcak olduğu için kimin kime ne kadar çalıştığı ve amacının ne olduğu biliniyor. Onun için ki bu saf kalpliliği ve çalışkanlığı ile Uzunköprü Belediye Başkanı Ercan ÇOBANOĞLU her kesimden insan tarafından sevilen sayılan ve takdir gören biridir. 
Bu azim ve kararlığını sürdürmesi dileğiyle bir kez daha kendisine başarılar diliyorum.
SİYASETTE SON TANGO
ÖMER YARAŞIR
      
Günlerdir yazılan çizilen yazılardan bu günlerde siyasetin iyice kızıştığını anlamamak için bu konuları ve bu yazılanları anlamak lazım. Uzunköprü siyaseti ise günden güne daha da kızışmaya başladı. Birileri ben şundan teklif aldım, bana şu parti teklif yaptı, bana bu partinin üst düzey yöneticisi teklif yaptı, gibi buna benzer duyduğumuz çok sözler var. Diğer taraftan parti yöneticileri ile olsun şahıslarla olsun, parti üst düzey yöneticileri ile olsun yaptığımız söyleyişlerde ne yazık ki birileri  yüzümüze baka baka yalan söylüyor ama bunların kimler olduğunu tahmin etmekte zor değil. Burada herkes ucuz siyasetin peşinde Uzunköprü'yü düşünen yok ne yazık ki, Bu koltukta ne var. Üstelik bu gün böyle söyleyenlerin o koltuğa oturunca 180 derece değiştikleri de malum. Birileri ; bende herkesle ilgili belge var der, Birileri Belediyeyle ilgili, şununla ilgili bununla ilgili elimde belgeler var der. Ama icraata gelince zamanı var der geçiştirirler. Ne yazık ki sanki adamlar tele kulak çetesi mübarekler. Şu  anda ben bu yazımdan sonra bakalım ileri ki günlerde neler bulup yazacağımı  merakım mı ettiniz, malzeme çok bu yazılanlardan sonra aklı başında olan ucuz siyaset yapmaktan vazgeçerler umarım. Çünkü Eğer yaşadığı şehre hizmet aşkı ile tutuşan insanlar bir birini karalamakla eline bir şey geçip geçmeyeceğini bir gün neler kaybettiklerini zamanla anlayacaklar.
7 yılı aşkın yaşadığım şehirden ayrı kaldıktan sonra ne yazık ki buralarda siyasetten çok daha başka şeyler de değişmiş.
  Kurnaz  siyasetçiler  AKP'nin kapatılma kararına kendilerini  endekslemişler. Partilerin içinde  parti içi demokrasi hak getire. Anti-kunti siyaset yapılıyor. Adam yolda yürümesini  bilmiyor. İki lafı üstüste  koyamayanlar var. Bazıları da ağızları varya hoş ve boş konuşup duruyorlar . Bazıları geçen seçimden dem vuruyorlar. Benim partim  aktif değil  rüzgarıda yok ama benim şahsıma ait 3-4 bin oyum var diyenlere söylenecek söz ; Ufak atta civcivlerde yesin denir. Bazı kendilerine aklı yetmeyenler. Belediye  Başkan  Adaylığının  borazanlığını yapıyor ve basın danışmanı pozu veriyorlar. Klavuzu karga olan  Adayların başına neler geleceğini seçim sonu göreceğiz . Birde bazı siyasiler seçim gazetesi çıkartma yolları arıyorlar. Bazı siyasetçilerde  gazetecilere  verdikleri  üç-beş kuruşun hesabını yapıyor. Satılık medya nutukları atıyor. Adam Aday adayı seçimlere  ikiyüz  beşyüz  lirayla  gazetecinin gözünü boyayıp  dedikodu yapıyor. Anasını sattığım gazeteleri sanki öpücükle çıkıyor. Bedava reklam  propaganda  yaptırmak istiyorlar . Bazıları yüzsüzlükle  - şantajla  - mantajla parayı kapıyor. Adaylar sunu iyi bilsinler ki biz sizden  ne avanta , ne  lavanta   istiyoruz . Hakkımız olanı verin yeter. Her aday  adayı ekibiyle toplanıp  gazetelere sponsor olup Abone  reklam desteğiyle bizleri destekleyebilirler. Adaylar her nedense  kapalı kapılar ardını tercih  ediyorlar. Biri birilerini altını oyma politikası güdüyorlar. Bazı kurumlarının nimetlerinden bazı kişileri nemalandıkları duyumunu alıyoruz.
Yani sizin anlıyacağınız Kazanmak için her yol deneniyor. Önemli olan Kazanmak için her yol deneniyor. Önemli olan kazanmak  kazanda nasıl kazanırsan kazan... mantığını güdüyorlar ve gütmeye devam ediyorlar.
 
  Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı! POWERED BY uzunkoprureklamcom.tr.gg  
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol