Uzunköprü gerçek gazetesi

a m a ç

Uzunköprü'de yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte hizmet için talip olan adaylarımıza gerek tenkitlerimizle gerek fikirlerimizle en yakın takipçileri olacağız.
Kısacası alkışı, şakşağı savunan güçlünün yanında olan değil sessiz çoğunluğun en güçlü sesi olmaya gayret göstereceğiz.
Yapılmayanın yapılması, söylenmeyen gizli kalan doğruların açıkça söylenmesi için tüm gayretlerimizle çaba göstereceğiz.
Bugüne kadar gazetemizin yanlışlar karşısındaki duyarlı tutumu bugünden sonrada aynen devam edecek.
İlk yazımızda olduğu gibi başka bir Uzunköprü'nün olmadığına ve Uzunköprü'nün herşeyin en iyisine yakıştığına inanan gazetecilik anlayışımız bundan sonra da devam edecek.
Söylenmeyen doğrular neyse bugünden sonra daha köşeli ve keskin uçlara sahip olacak. Sayın yönetime talip olan başkan adayları sizden isteğimiz gerçek projelerle halkımızın refahı için ne gerekli ise ona odaklanmamız olacak.
Adımızdan da anlaşıldığı gibi gerçeklerin gizli kalmaması elimizden gelenin fazlasını yapmaya tüm olan biteni gölge gibi takip etmeye çalışacağız.
Şimdiden tüm adaylara hayırlı olsun.

Başka uzunköprü yok

Tüm ülke genelinde hissedilen kriz, kurban bayramı arifesinde küçük kasabamızın üzerine karabasan gibi çökmüş durumda.
Cadde boyunca ilerlerken insanlara selam verdiğinizde mutsuzluklarını yüzlerinden okumak için psikolog olmak gerekmiyor.
    Hatırlanan yakın tarih olarak 80 yılından bugüne kadar hergün kemer sıkmakla geçen memurun, çiftçisinin ve ticaret erbabının hali bu yükü daha fazla taşıyamayacaklarının bir ifadesi olarak artık yüzlerinde saklı duermuyor.
Biz Türk milleti olarak bizi yönetecek olan insanları ekonomimizi nasıl iyi yönetipte cebimize giren para refah seviyemizi nasıl artırır diye değil de, terörü nasıl bitirir, acaba bunlarda yolsuzluk yaparmı veya bizlere inşallah bir daha kriz yaşatmaz endişesi taşıyarak seçiyoruz.
   Ve her seçimden sonra tekrar silbaştan kemer sıkmaya devam ediyoruz. Her seferinde bu sıkıntıları yaşarken suçlu aramaktanda geri kalmıyoruz. Kimileri suçluyu seçim sisteminin çarpıklığına, kimileri seçtiğimiz insanların liyakat sahibi olmadığına bağlıyor. Peki kendimize hiç mi soruyormuyuz suçlu yalnızca seçtiklerimiz mi ? bizim hiçmi suçumuz yok diye.
Bayram sonrası tekrar tüm ülke olarak yerel seçimlerin atmosferine gireceğiz. Gazetelerde hergün başkan aday adaylarının boy boy fotoğrafları ile karşı karşıyayız. Ve bu aday adayları adaylıklarının kesinleşmesinin ardından bu kasabamızı yönetmeye talip olacaklar. Kasabamız için şimdiden hayırlı olsun.
Ancak 20 sene öncesinin Uzunköprüsüne baktığımızda kıyaslama yaptığımız ilçeler ve illerle bugünkü Uzunköprümüzü karşılaştırmak neredeyse hayalperestlik olur. Açık söylemek gerekirse Uzunköprü varken Çorlu bile yoktu.
Öylesine mütevazi insanlardan oluşan bir halka sahip bir kasabayız ki ufuklarımız o kadar daralmış ki, öylesine küçük şeylerle mutlu olmasını destur edinmişiz ki gelecek olan başkanımız her kimse fazlada sıkıntı çekmeyecek görüntüsü taşıyor.
Halkla konuştuğumuzda sularındaki sıkıntının giderilmesi alkol satan yerlerdeki başı boşluğun giderilmesi dışında bir sorun yok gibi görünüyor.
Dedik ya mütevazi bir toplumda yaşıyoruz. En insani hakları talep olarak algılayan gören ufak ufak şeylerle mutlu olmasını bilen bir toplumuz.
Tabii ki bizler şu anda mevcut başkanımızın bu konuya duyarsız kaldığını iddia etmiyoruz. Amacımız eleştiri yapmak değil imkanlar doğrultusunda yapılanın en iyisini yapmaya çalıştığına gönülden inanıyoruz. Ancak mevcut başkanımızdan da, başkanlığa talip olan başkan adaylarımızda da bu insanlarımızın ufkunu açacak bizleri daha iyi yarınlara taşıyacak Uzunköprümüzün çehresini değiştirecek projeler istiyoruz. Kısacası herkesten Atatüğrk gibi önce hayalini kurabilen ve sonrasında gerçekleştiren, ufuklar açabilen projeler istiyoruz.
Şimdi aday adaylarına soruyorum Uzunköprü için ne yapmayı düşünüyorsunuz bunları bir bir açıklayın. İnsanları kanaatkar olmaya değil, düşünmeye tartışmaya sevk edin çünkü bizler her şeyin daha fazlasını ve daha iyisini hak eden bir toplumuz.

    Ne başka Uzunköprü var ne de gidecek yerimiz.

Bundan sonra yaşamın gerçeğinde bende sizlerle olacağım.
Kalın sağlıcakla.